GENÇ kuşak, Yıldıray Çınarı tanır mı bilmem...
Nejat Buharanın, Çarşambayı sel aldı, bir yar sevdim el aldı türküsünü onun sesiyle sevmiştik...
Çarşambalılar için bir marş olan; yüreklerinde gizli sevda çeken aşıkların da yanık yanık söyledikleri türkü:

Oy ne imiş ne imiş
Kaderim böyle imiş
Gizli sevda çekmesi
Ateşten gömlek imiş

Yıldıray Çınar, bir süredir Samsunun Atakum Beldesindeki evinde tedavi görüyor...
Dostları, sevdikleri ve yakınları onu yalnız bırakmıyor...
Dün de, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Yıldıray Çınarı ziyarete gitti...
Yılmazın, hasta ziyaretlerini önemsediğini biliyorum...
Ama bu başkaydı...
Yıldıray Çınarı yıllardır tanırdı...
Onu bu haliyle gördüğünde duygulandı...
Gözyaşlarını gizlemeye çalıştı...
Yılların ulu Çınarını hastalık sarmıştı. Ayağa kalkamadığında Çınar, türküsündeki gibi Kaderim böyle imiş diyordu...
İki eski dost bir süre geçmişten söz etti...
Yıldıray Çınar, Türkiyeyi karış karış bilirdi...
Konserleri nedeniyle dünyayı adeta bir seyyah gibi dolaşmıştı...
Başkaları Akdeniz ve Ege sahillerini tercih ederken, o tatillerini memleketinde geçirmekten büyük keyif alıyordu...
Samsunda son yıllardaki belediye hizmetlerinden memnundu...
Yusuf Ziya Yılmaza, Bir arkadaş olarak değil, bir Samsunlu olarak teşekkür etti...
Yıldıray Çınarın tedavisi sürüyor...
Kendisi de inatla hastalığı yenmeye çalışıyor...
Yıldıray Çınar, bu memleketin evladı...
Bu ülkenin değerli bir sanatçısı...
Böyle zor günlerde hatırlanmak elbette hakkı...
Dün, Yıldıray Çınarın evinde sanki eski Türk filmlerindeki gibi, vefayı, sevgiyi ve saygıyı anlatan duygulu bir film sahnesi vardı...
Meğer ne kadar da özlemişiz o sahneleri...