Ligin onuncu haftasına girilirken konuk on beş puanla dördüncü sırasındaki deplasmanda yenilgisi olmayan şampiyonluk adayı Boluspor.
Altınordu deplasmanından iyi futbol oynamayan ve puan çıkaramayan, bu maçta puan kaybettiği zaman zor günlerin bizi beklediği ve mutlaka kazanmamız gereken bir maçtı.
Oyuna mükemmel başladık, birinci dakikada Laura'nın ayağından bulduğumuz gol ile öne geçtik.
Golden sonra birçok pozisyon bulduk ama şans bizden yana değildi.
Kırk beşinci dakikada Yusuf Emre'nin acemice yaptığı hata penaltıya neden oldu.
İlk devre beraberlik sona erdi.
Devre beraber bitse de oynanan oyun mükemmel, ikinci devrede böyle oynarlarsa bu maçı kaybetme şansımızın yok diye düşünüyordum ama öyle olmadı.
İlk kez bu kadar mükemmel oyun oyna, sahada basılmadık yer bırakma, üst düzey temaslı oyna, tüm oyuncular topun arkasında olsun, futbol adına her şeyi yap ama şansız bir şekilde iki puan kaybet, olacak iş değil.
Maçın kırılma anı atmış ikinci dakikada Laura'nın Ahmet Sagat'a çıkarmadığı kendi vurmak istediği toptu, oyunun kader anıydı.
İnanın takımda kötü oynayan oyuncu yoktu, hepsi fazlasıyla görevini yaptı.
Yetmişinci dakikadan sonra skoru koruma ve temponun yüksek olmasından dolayı Boluspor topla daha çok oynadı baskısı golü getirdi.
Çok iyi oynarken oyuna değişiklik konusunda müdahale biraz erken oldu gibi; maçı izlerken oyundan alınacak oyuncu yok gibiydi, sakatlık ve yorgunluk dışında oyuna müdahale edilmemesi gerekir diye düşünüyorum.
Maçın hakemi Can Cengiz bu maçın hakemi olamaz.
Yediğimiz golden önce Yusuf Emre'ye yapılan hareket kesinlikle fauldü.
Hakem görmedi anladım da, penaltıyı gören var bu pozisyonu nasıl görmedi hayret.
Bu kadar iyi oynarken puan kaybetmek gerçekten acı
Ama böyle oynarsak hedefe ulaşmak zor olmaz.
Mükemmel mücadele iyi oyun kötü sonuç.