Ligin otuzuncu haftasında on dokuz haftadır yenilmeyen atmış puan ile lig lideri Samsunspor ile bir maç eksiği ile elli puan ile beşinci sıradaki Pendikspor, Eyüpspor'un üst üste puan kayıpları ile ilk iki şansı yakalamanın peşindeydi.
Kaybedenin çok şey kaybedeceği kazananın çok şey kazanacağı bir maçtı.
Maçın ikinci dakikasında Tanque ile bulduğumuz gol ile maçın rahat geçeceği düşünürken beşinci dakikada Alim Öztürk'ün inanılmaz hatası ile on kişi kalınca maçı zora soktu. Otuzikinci dakikada Tanque ile iki farklı öne geçince oh be dedik ama kırkbeşinci dakikada Fofana'nın acemice yapmış olduğu penaltı, maçı tekrar zora soktu. İlk devre bir fark ve bir eksik ile içeri girdik.
İkinci devreye mahkûm bir oyunla başladık. Pendikspor golü bulana kadar adeta ezildik, beraberlik golünden sonra dengeyi sağladık. Zeki Yavru ile bulduğumuz mükemmel gol ile Pendikspor defansının inanılmaz hatasını affetmeyen Yusuf Abdioğlu maçın skorunu belirledi.
Önemli olan galip gelmek ama bu kadar pas hatası yapan, acemice ve temposuz oyun bocalayan takım, kısacası lider gibi oynamayan takım, yapılan iki basit hata tam büyük zarar verecekti ki imdadımıza Pendikspor'lu oyuncular yetişti siz hata yaparsınız da biz yapamaz mıyız dercesine. Maçı hediye ettiler.
Samsunspor'da maçın kahramanı Cihan Kahraman ve Tanque idi.
Fofana ne pres de var, ne top çalmada, ne de geriye dönüşlerde var; bir defa yardıma geldi onda da penaltıya sebebiyet verdi.
Alim'in hatasına ben yazacak söz bulamıyorum ama kim ne yorum yaparsa yapsın herkes haklı.
Maçın hakemi Suat Arslanboğa aslanlar gibi maç yönetti.
Bence Cihan ve Tanque'den sonra sahanın en iyisi idi.
Kazanmak güzel, üç puan çok güzel ama futbol iyi değil.
Süper lig finişe çok az kaldı.
Bekle bizi süper lig.