Genel siyasetin "hengamesi"nin aksine Samsun'da siyasilerin "nezaket" kurallarıyla geçen mücadelesini, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan hatırlattı...
İyi de oldu…
Haberaks TV'de Onur Nurdemir'in konuğu olan Karaaslan'ın gözlemi aynen şöyleydi:
"Samsun'da siyaset biraz daha nezaketli yürüyor gerçekten. Vatandaş ve milletvekili adayı arasında da bu böyle. Birçok şehirde biraz daha sert geçebilir. Ama bizde hiç sizin siyasi bakış açınızın uyuşmadığı birisinin dükkanına girdiğimizde 'Ezelden beri şu partinin seçmenidir, onlara oy verir' diyorlar. Biz halini hatırını sorup 'Desteğinizi bekliyoruz' diyoruz, 'Hayırlısı inşallah' diyorlar. Hiç agresif bir tavırla karşılaşmadım. 'Ben sizden yana düşünmüyorum' diyor ama bunu asla sert bir dille ifade etmiyor. Bu, Samsun insanının nezaketini gösteriyor."
Bu anlayışın sokağa yansımasında siyasilerin yanı sıra Samsun basınının da büyük katkısı var...
Çünkü, siyasetin kendi doğal akışı içinde anlık gelişen söylemlerde hakaret içerebilecek ifadeler yer almadığı gibi Samsun basını da bu nezaketi yıkacak yayınlardan özenle kaçınıyor...
Tiraj ya da reyting uğruna siyasileri birbirine düşürecek atraksiyonlara girmiyor…
Eleştiriler olacaktır, elbette...
Doğrular ve yanlışlıklar da söylenecektir...
Siyasetçi, adabıyla söylenen bir takım eleştirilere katlanamıyorsa, yanlışı kendinde arayacaktır...
Demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yaşatılması için herkes duyarlı davrandığında, sadece siyasette değil, her alanda 'kalite' yükseliyor...
Öyle olunca da Çiğdem Karaaslan'ın gözlemlediği gibi bir "demokrasi tablosu" karşımıza çıkıyor...
Kırarak, dökerek ve hakaret ederek bir yere varılmadığı gibi bu tür davranışlar, vatandaş tarafından da kabul görmüyor…
Belki hayal gibi ama Samsun'da tüm milletvekili adaylarının katıldığı ve siyasetin konuşulmadığı bir organizasyon, 'anlamlı olur' diye düşünüyorum…
Bu görüntü; hem demokrasi kültürüne hem de Samsun'a büyük değer katar!..
Neden olmasın ki?..