Birileri Terme’yi kestirdi.
Biçilmiş kaftan gördü.
Engel-mengel tanımazcasına hareket etti.
Hesap dahi yapma gereği duymadan.
Karşılarına Terme Belediye Başkanı Şenol Kul çıkınca, önce önemsemediler.
‘Biz tepeden ineriz’ diye düşündüler.
Düşündüler ama olmadı.
Şenol Kul kararlıydı.
Her şeye rağmen boyun eğmek gibi düşüncede değildi.
Kim olursa olsun Terme’ye zarar verdirmemekte kararlıydı.
Halktan da destek gördü.
Ardından milletvekillerinden.
Yerel yöneticiler haklı gördükleri Şenol Kul’a destek verdi.
İşin ciddiyeti anlaşıldı.
Buna rağmen Terme’ye yapılması planlanan termik santral ÇED raporu başvuruları yapıldı.
Ret edildi.
Başta Şenol Kul olmak üzere Terme rahat nefes aldı.
ÇED raporu olmadan termik santral kurulamaz.
Daha doğrusu işe başlanamaz.
Terme bu işten gerçekten kurtuldu mu?
Kurtulması gerekir.
Bugün olmazsa yarın iştahı kabaran firmalar devreye girerse.
Onlardan biri ÇED raporu alırsa ne olacak?
Olacak şey mi? diyenleriniz olabilir.
Bence de olmamalı.
Ama burası Türkiye.
Olur mu?
Olur…
Olursa; Şenol Kul önde, Termeli arkasında sokağa dökülür.
O bilindik senaryolar kendini gösterir.
Temennimiz bu işin bitmesi.
Bir daha gündeme getirilmemesi.
Termelinin rahat etmesi.
Doğru olan bu.
Bu ama tereddütlerim var.
Genel seçimler sonrası temcit pilavı gibi ısıtılıp önümüze konulursa bu günkü reddin bir kıymet-i harbiyesi kalmaz.
Seçim nedeniyle öfkeleri dindirme adına bir ret olduğu ortaya çıkar.
Çünkü biz çok retler gördük.
Sonrasında kabulü ballandırılan.
Kısacası; demedi demeyin.