Yurt genelinde olduğu gibi, bölgemizde de boğulma vakalarında ciddi
bir artış yaşanıyor.
Neredeyse her gün boğularak ölenleri ya gazetelerden okuyor, ya da
televizyondan izliyoruz.
Yaz mevsiminden ötürü aşırı sıcaktan bunalanlar sahilleri yeğlerken,
denizden uzak bölgelerdeki yurttaşlar ise en yakın baraj göleti,
dere, nehir, hatta su birikintilerinde serinlemeye çalışıyor.
Baraj göleti, dere ve nehirlerde tüm uyarılara karşın kontrolsüz
şekilde girilmesinden ötürü, çoğunluğunu çocuk ve gençlerin
oluşturduğu yüzlerce kişi boğularak ölüyor.
Sahilde ise başta Karadeniz olmak üzere, denizlerin azgın sularına kapılanlar ya
canlarını yitiriyor ya da koma halinde hastaneye kaldırılıyor.
Özellikle de Karadeniz in azgın dalgalarını yeterince tanımayan,
çoğunlukla da yaz konukları olan insanlar, yüzme bilmediğinden
kaynaklanan kontrolsüz hareketlerinin bedelini canlarıyla ödüyor.
Bu can kayıpları, sadece yüzme bilmemekten kaynaklanmıyor.
Denizin sığ kesiminde kum bataklığına ayağını, vücudunu kaptıranlar da eğer
zamanında kurtarıcı gelmezse boğularak ölüyor.
Hatta, kendisini kurtarmaya gelenle birlikte kum bataklığında
çırpınarak yaşamını
yitiriyor.
Boğulma olayları ve ölenler son yıllarda öylesine arttı ki trafik
kazaları gibi her gün bu acı haberleri izler olduk.
Ülkemizde son 10 yılda serinlemek için deniz, dere, nehir ve göletlere
giren 8 bin kişi boğularak yaşamını yitirdi. Yılda ortalama 900 kişi
boğularak hayata veda ediyor.
Sadece bu bayramda 25 kişi boğularak hayatını kaybetti.
Boğulmaların yüzde 70 i zemini balçıkla kaplı gölet, sulama kanalları
ve göl gibi tatlı sularda meydana geliyor.
Tüm uyarılara, alınan önlemlere rağmen, boğularak ölenlerin sayısı, her
yıl katlanarak artıyor.
Yasaklı bölgede serinlemek isteyen 15 yaşından büyüklere Kabahatler
Kanunu uyarınca 189 lira olarak uygulanan para cezası da caydırıcı
olamıyor.
Boğulmaların başlıca nedeni, aileleri yanında
olmaksızın kontrolsüzce dere, gölet ve nehirlere girmek, denizde azgın
dalgalara kapılmak, cankurtaranın bulunmadığı plajları tercih etmek,
kıyıdan çok uzaklara
kulaç atarak yorulmak, kıyıya geri dönememek.
Ölenlerin çoğunluğunu ailelerin bilgisi dışında tatlı sularda
serinlemek isteyen küçük çocuk ve gençler oluşturuyor.
Toplumsal bir sorun haline gelen boğulma vakalarının önlenebilmesi,
can kayıplarının yaşanmaması için öncelikli görev serinlemek isteyen
yurttaşlara düşüyor.
Lütfen daha dikkatli, kontrollü, aileniz ile birlikte denize, göle,
dere ve nehirlere girin, tanınan, güvenlik önlemleri bulunan plajları
tercih edin, dalgalı bölgelerden uzaklaşın, uyarı levhalarını dikkate
alın.
Yok yere yaşama veda etmeyin, ailenizi üzüntüye boğmayın. Lütfen dikkat.