Aynaya baktım.

Bana bakıyordu.

Benden içerdeki ben, bana bakmıyordu!

Konuşuyordu.

***

-Şair missiniz?

-Değilim!

-Ama öyle diyorlar!

-Desinler!

-Ne yapıyorsunuz şiirde?

-Hiçbir şey; ya da çok şey!

-Nasıl yani?

-Şiirde ilk önce, ön iç sellikle uğraşıyorum… İlhamımı yüreğimde taşıyorum… Güçlü imgeyi ele alıp sözcüğe, sözcüğü dizeye doğru değerlendiriyorum. Dizeyi oluşturunca; bu dizenin anlamı var mı diye soruyorum.

-Var mı?

-Varsa devam ediyorum.

-Sonra?

-Sonra, şiirin özgünlüğü ne? Tavrı ve çağrışımı var mı? Özgürlüğü içinde mi biçimde mi? Anlamlı mı? Estetik gerçekçiliği tam mı? Duygusu nedir? Aklı, beyin damarlarının ucunu açmış mı? Dize içindeki kelimenin diyalektik bağı etik mi? Özlü sözü tastamam mı? Sözün artı değeri var mı? Sözcük dizeye doğru giderken, şiir bütüne doğru gidiyor mu? İçeriğin niteliği ne? Dizilişleri duygudan; imgeden; akıldan geçerek, şiiri anlamlı tamamlıyor mu? Sesliliği ne? Ritmi ne? İmgenin içerisine doğru kelimeleri fazlalık olmadan koyabildim mi? Nesre düşmeden şiiri oluşturabildim mi? Biçimi ne? İç aksiyonu ne? Karakterli mi? Metaforları var mı? Sentaks durumu nedir? Söylemi ne? Bireysel mi? Soyut mu- somut mu? Ulusal mı? Gerçekçi mi? Evrensel mi? Semantiği mükemmel mi? Niteliği ne? Yansıması ne? Bilimsel mi? Dili mükemmel mi? Şiir bütüne varabilmiş mi? Aydınlatıcı olmuş mu? Yapıcılık var mı? Yalınlık, doğallık var mı? Mantıksal süzgeçten geçişi tamamlamış mı? Gelenek ile evrensellik arasındaki diyalektik ilişkiyi aşmış mı? Ruhunun ve bilincinin derinliklerinden gelerek evrenselliğe ulaşmış mı? Şiir has insandır. İnsanlığın duygularına tercüman olmuş mu? İşlevini tamamlamış mı? Şiir has şiir olmuş mu?

(…)

***

- Daha sonra?

-Şiirin geçmişindeki ilk çağ şiirlerinden; destanlara, destanlardan, halk şiirine, divana, (divandan heceye) heceden, serbest şiire, serbest şiirden çağdaş şiire; günümüzde de çağdaş şiirden özgün olarak evrenselliğe geçti mi?

-Bilemem!

-Çağdaş şiirden evrenselliğe vararak has şiiri ürettin mi? Ürettinse has şiire gidiyorsun demektir. O halde bugün Marsa inmesen de olur.

-Ya ne olur?

-Şiirin halkın dilinde söylenir, yazılır olur. Haz verir. O zaman 'şair' olmuşsun demektir.

-Hım!

***

Evet, aynaya baktım.

Bana bakıyordu.

Benden içerdeki ben, bana bakmıyordu!

Susuyordu.

-Şairim şiirini söyle. Şiirin özü insandır, insanın özü de şiir.