Nereden başlasam,
nasıl anlatsam bilemiyorum...
Gazeteciydi, şairdi, bilardocuydu,
balıkçıydı, kantarcıydı...
Ne yaptıysa ustaca yaptı...
Parada pulda gözü olmayan tok adamdı...
O memleketlimdi; Trabzondan, Ordudan ve Samsundan...
O başkanımdı da...
Başı dik insanların mücadele
çatısı cemiyetin kurucu başkanıydı...
O bir irade abidesiydi...
Sigara içerdi,ama hiç kibrit kullandığı
görülmemişti...
Başkasından ateş istemeyi içine sindiremediğinden
sigarayı peş peşe yakardı...
İçkisini ise sormayın!..
Yapma baba dedikçe,gösterdiği tahliller yok mu?..
Bir mucizeydi,bu adamın turp gibi sağlam çıkması...
Ama asıl mucizeyi,
hem sigaradan hem de içkiden kurtularak gerçekleştirmişti...
Bilenler bilir,Nazif Demirelden söz ediyorum...
Bir büyük ustadan, bir büyük adamdan, bir büyük
yürekten...
Bana şiirleri sevdiren adamdan söz ediyorum...
Vapur dumanı karıştı diye mavisine gökyüzünün...
Hayal kurmaktan vaz mı geçelim...
Silelim mi defterimizden denizi...
Yok diye yelkenimiz, küreklerimiz...
Ve daha nice duygu yüklü şiirler...
Hey gidi günler hey...
Cemiyet olarak, güya bayramlaşma yapmayacaktık...
Öyle ya, yerimiz yıkılmış, bizlere bir yer tahsisi de yapılmamıştı...
İlk kez cemiyette bayramlaşma olmayacak sanmıştık...
Yanılmışız meğer...
O son yolculuğunda
topladı yine bizleri bir araya...
Şimdi cami avlusundayız...
Gençler ve yaşlılar, eskiler ve yeniler...
Bu meslekte, bir yaş büyüğün abi, 10 yaş büyüğün
baba sayıldığı günlerin hatrını bilmeyenlerin inadına...
Mekanın cennet olsun Nazif Baba!..