n
nn Yağmurlu ve soğuk bir sabaha uyandım. Bahçe duvarının üzerinde dünden kalan yemleri yemekte olan bir serçe gördüm. Yağmur altında günlük nafakasını çıkarmaya çalışıyordu.
nn Onu izlerken içim üşüdü. Hayatımda ilk kez canım sıcak bir çay istedi. Dostlarım ve yakınlarım bilir. İçmeyi ve ikram etmeyi hiç sevmediğim bir içecektir çay.
nn Zorunlu olmadıkça hiç yapmam. Ancak bu kez farklı idi. Üstelik tam iki bardak çayı serçeyi izleyerek içtim. Bu onun hayat mücadelesi idi uçup gitmeden uzaklara.
nn Yeni bir güne başlarken beni, onu, sizleri kim bilir neler bekliyor.
nn Hep söylerim bu sözü. Hacca giden karıncalar gibiyiz, varamazsak bile yolunda öleceğiz.
nn Yine Malatya’dan katliam haberleri geldi. Malatya Belediyesi’nin hayvanları diri diri gömdüğüne dair söylemler ve resimler ayyuka çıktı. Onlar hep öldürmeye devam ederken, bizler de kutsal mücadelemize hep devam edeceğiz. Tüm ilkellik ve bağnazlığa karşın.
nn Hayallerimizin peşinde daima koşacağız. Onların barınaklarda metrelik hücrelere kapatılmadığı, aç susuz bırakılmadığı, belediye veterinerleri tarafından yok edilmediği, güneşe ve buzlu beton zeminlere mahkum edilmediği, ormanlara ölüme atılmadığı, tecavüze uğrayıp içlerinin parçalanmadığı, ana yüreği taşıyan kadınların bile kedilerin önüne zehirli et atmadığı, hayvanat bahçeleri adı altında zulüm görmediği, sirklerde işkence ile oynatılmadığı, özgür okyanusların özgür canlılarının küçücük havuzlara hapsedilmediği, onlar iki lokma yesinler diye koyduğumuz kapların tekmelenip atılmadığı ve ÇOCUKLARIN sevgi ile, İNSANLARIN MERHAMET ile dolu olduğu YENİ BİR DÜNYA yaratmak gibi, hayallerimiz var... Hayallerimizin peşinden gitmeye, koşmaya hatta sürüklenmeye hep devam edeceğiz. Hayvan sevgisi, tükenmeyen bir aşk gibidir. Bu anlatılmaz ancak bu duyguyu yaşayan anlar. İnsanın sevdiği şeylerle ruhunu beslemesi ve kendisini şifalandırması gerekir.
nn Hayvan sevmek, insanı da sevmenin başlangıcıdır. Ülkenin dört bir yanından işkence edilerek öldürülmüş, sakat bırakılmış, tecavüze uğramış hayvan çığlıkları geliyor. Ülkelerde insan ve hayvanlarla ilgili hak ihlallerinin oranının birbiriyle doğru orantılı olduğunu gözlemliyoruz. Hayvana değer verilen ülkelerde, insanın da değerli olduğunu biliyoruz. Hayvan katletmek insanlık suçudur. Bu suçu görmezlik ve duymazlıktan gelmek ise yine ayrı bir insanlık suçudur.
nn Türkiye, hayvan hakları anlamında bir cehennemdir. İnsan haklarının ne olduğu ise zaten ortada yazmak artık okuyucu ile alay etmek gibi geliyor bana. Bir gümüş tepsi üzerinde İmralı canisine sunulan siyah havyar ve şampanya kadehine bakmak yeterli.
nn Kâinattaki tüm hayvanlar Allah ı tespih ederek zikrederler. Bu yüzden bir hayvanı öldürmek veya hayvan topluluğunu yok etmek bir ümmeti yok etmektir.
nn Oysa her canlının yaşam hakkı vardır. Bu hak vicdani olduğu kadar yasal güvenceye de bağlanmıştır.
nn Güçlü olanlar güçsüzleri bakıp korumakla yükümlüdür. Bu hayvan veya insan fark etmez.
nn Peygamberimiz dahi Hayvanlara eziyet edenin, üzerinden Allah ın laneti eksik olmasın. Buyruğu vardır.
nn Toprak bizim bağrımızdır. Toprak bedeninde tüm güzellikleri, iyilikleri kötülükleri, geçmişi, geleceği ve gönül yangınlarını saklar. Ağıtları, acıları ve kahırları sarmalar.
nn Peki, bir küçük solucan nedir. Hiç düşündünüz mü? Düşünmediniz eminim.
nn Solucan da toprağı sarıp sarmalar. Delikler açıp toprağa soluk verir. Çünkü solucanın misyonu toprağı nazlamak ve havalandırmaktır. Bu görevi ve hakkı ona Allah vermiştir.
nn O halde; VAR OLMAK HAKTIR.
n