Maçtan önce galibiyete dair pek ümidimiz yoktu. Kart cezalısı Yunus Emre ve Hasan Kılıç'ın kadroda olmadığını zaten biliyorduk. Bunun yanı sıra üç futbolcunun semptom göstermesi üzerine maç kadrosuna alınmadığı açıklandı. Bunlardan birinin Osman Çelik olduğunu öğrendiğimizde maçla ilgili beklentimiz daha da düştü.
Haliyle hocanın sahaya nasıl bir kadro süreceği merak konusu oldu.
Mevcut seçenekler içinde stoper bölgesinde Berk-Barış ikilisini görmeyi beklemiştik, fakat kadrolar açıklandığında Barış'ı da listede göremeyince şaşırdık.
Fuat Çapa hocanın iki sağ bek ve iki sol beki aynı anda ilk 11'e aldığını görünce ne oynayacağımızı çok merak ettim.
Beklentiler bu kadar düşük olmasına rağmen, ilk yarı ortaya konan performans ile "neden galibiyet olmasın" der hale geldik. Çünkü topa sahip olduk, baskı kurduk ve kanatları kullanmaya çalıştık. Geride sağlam bir görüntü çizerek rakibe ilk devrede pozisyon vermedik. Dün ilk kez 11'de sahaya çıkan Hüseyin Öztürk'ü beğendiğimi söylemek isterim.
Fakat rakip ceza sahası içinde oldukça beceriksizdik. Deplasmanda oynuyorsanız elinize geçen birkaç şansın en azından birini değerlendirmeniz gerekir. Biz bu şansları cömertçe harcadık.
Dün Fofana, Yasin, Tomane ve Saviçeviç sanki ilk kez beraber oynuyormuş gibi birbirleriyle koordine olmayan bir görüntü çizdiler. Özellikle Saviçeviç çok kötüydü. Sayıca fazla ve kritik top kayıpları yaptı.
Fuat hocanın yapmadığını hakem Direnç Tonusluoğlu yaparak Saviçeviç'i kırmızı kartla oyundan çıkardı.
Son iki haftadır hakemlerin kartları bize karşı bu kadar cömertçe kullanması oldukça dikkat çekici. Geçen hafta Sarper Barış Saka, Yunus Emre'nin pozisyonunda faul bile yokken kırmızı kart göstererek maçı katletmişti. Bu maçta da yine hakem bize gösterdiği ucuz kartlar ile maçın önüne geçti.
Boluspor ve İstanbulspor maçlarında kalemizde gördüğümüz 3 golün de cepheden gelen toplar olması dikkatleri çeken bir diğer husus. Teknik heyetin mutlaka bu konunun üzerine gitmesi gerekiyor.
Saviçeviç atıldıktan sonra orta sahaya direnç kazandırması için Semih Altıkulaç oyuna alınamaz mıydı diye sormadan edemiyorum. Altıkulaç kardeşler böyle eksik çıktığımız bir maçta bile forma şansı bulamıyorsa, bu kadar yetersiz mi acaba gerçekten?
Oyuncu değişikliği hakkının sadece 2 kez kullanılmış olması bile kulübenin yetersiz olduğunu anlamak için yeterli diye düşünüyorum.
Sezon başı kadro planlamasının ne kadar hatalı yapıldığının etkilerini aslında her maç görüyorduk ama bence en çok İstanbulspor karşılaşmasında gördük.
Boluspor ve İstanbulspor karşısında kaybedilen 5 puan, Ankaragücü galibiyetinin önemini yitirmesine neden oldu.
Yine de elindeki malzeme ile en iyi ürünü ortaya koymaya çalışan Fuat Çapa hocanın tebriği hak ettiğini düşünüyorum. Kadronun yetersizliğini bahane edip kolaya kaçmak yerine, mevcut isimlerle farklı varyasyonlar deneyerek mücadele etmeye çalışıyor.