Dün, www.gazete55.nette Osman Karanın
Dalkavukluk-tetikçilik ve gazetecilik başlıklı yazısını keyifle okudum...
Kara, Kabul etmek gerekir ki, yasalarda yer almasa da,
insanlık onuruna yakışmasa da dalkavukluk da, tetikçilik de bir meslektir ve bolca heveslisi ve mensubu vardır. Alan olduğu sürece satan, satan olduğu sürece de alan olacaktır. Yeter ki insanlar kendilerini pazara çıkartmasınlar ve yeter ki insanlar pazara çıkmışların şakşakçılığına ve tetikçiliğine teslim olmasınlar, metelik vermesinlerdiye girizgah yaptığı yazısını şöyle tamamlamıştı:
Bu bilgi kirliliğinden ve bu ahlak aşınmasından kurtulmanın yolu yok mu? Var elbet; tetikçi ve dalkavuklara sırt dönmek, karalamalarını okumama, sövgülerini ve övgülerini dinlememek en kestirme ve kesin çözümdür. Burada sorumluluk okuyucuya düşmektedir.
 Aslında, her meslekte dalkavuk ve tetikçiler vardır...
Bunların tek amaçları, el etek öptükleri insanlardan çıkar sağlamaktır...
Kimi makam ve mevkii, kimi para peşindedir...
Mesela, bir müteahhit, gazetecilik mesleğinin arkasına sığınıp, köşe yazmaya kalkışırsa ne olur?..
Elbette, birikimlerini paylaşması doğaldır, yazabilir...
Buna hiç kimsenin itiraz etme hakkı yoktur...
Ancak bu kişi, iş yaptığı kurumların yöneticilerine açıkça övgüler yağdırıp, onların görüşlerine aykırı
olanlara sövmeye başlar ve bu eylemi devam ettirirse, işte bunun adı, gazetecilik ya da yazarlık değil,
düpedüz dalkavukluktur...
O yüzden, bizim meslekte böylelerinin foyası tez çıkar...
Zaman içinde de mesleğin temel koşullarını oluşturan ilkeler,bunları bir safra gibi dışarı atar...
Biter mi bunlar?..
Nerede o günler!..
Yeni modeller,duruma göre mesleğe sızdırılır...
Çünkü, her dönem, kendi dalkavuk ve tetikçilerini yaratmıştır...
Kimleri gördük, kimler geldi, kimler geçti...
Bu yazıyı, bu tiplerin gazeteci olarak algılanabileceği endişesiyle yazdım...
Bunlara gazeteci demek mümkün değil!..
Bunlar, menfaatleri için bu kutsal mesleğin
sırtına çöreklenmiş asalaklardır...
At arabacılığı yapabilmenin bile belli koşullara bağlandığı bu ülkede; gazeteci olmak için okuryazar belgesi dahi istenmiyorsa ne diyebilirim?..
Bu olumsuzluklara rağmen
yine de iyi haldeyiz, demekten başka...