Samsunspor'da yeni sezon çalışmaları başkan İsmail Uyanık önderliğinde sürüyor.
İlk adımı sportif direktörlük için Samsun'a Önder Özen'i davet ederek yapmıştı başkanımız. Bazıları doğru tercih, bazıları yanlış tercih diye yorumlasa da, 'Başkanımızın kararıdır' diyerek saygı duymamız lazım.
Nedense anlaşma sağlanamadı. Basında çıkan haberlere bakılırsa Önder beyin ailevi sebeplerden dolayı vazgeçmiş. Çocuklarının okul problemi, ailesinin gelmek istememesi gibi eften püften sebepler. Eften püften diyorum çünkü bir adama sorarlar, Samsun'a gelirken senin çocukların yok muydu? Tesislere gelip görüşme yaptınız, gölün kenarında sosyal medyaya düşen fotoğraflar çekindiniz. Herkes sizi konuştu. Ama anlaşma şartları uymadı. Samsun'dan geri İstanbul'a döndünüz ki, aaaa birde ne görsün Önder bey ailesi ve çocukları varmış. Neyse onun sorunu biz bakacağız işimize.
'Uyanık Başkan Samsunspor Şampiyon' sloganı kongre salonunu inletirken maşallah Samsunspor'la ilgisi olan da, olmayanda herkes etkilenmiş şehirde. Neden diyeceksiniz? Bakıyorum da gerek yönetime girebilmek için, gerekse görev alabilmek için bugüne kadar piyasada göremediğimiz çok büyük Samsunsporlular sıraya geçmişler.
Bir gün İsmail başkan yanımda, iki kişi yaklaştı ve bir tanesi başkana diyor ki, 'başkanım bu arkadaşımız basın yollarında şöyle etkili, böyle etkili Samsunspor ile ilgili inanılmaz klipler yapıyor, yurt içinde yurt dışında şöyle ödülleri var, böyle ödülleri var, kulüpten görev istiyorum' diye adeta kendilerini parçaladılar. Şimdi Önder Özen'in çocukları misali, Samsunspor dün kurulmadı arkadaş. O kadar Samsunsporluydunuz elinizden o kadar işler geliyordu Samsunspor sahipsizken neredeydiniz? O zaman talip olsaydınız, menfaatsiz Samsunsporluyuz diyebilseydiniz. Nasıl diyeceksiniz ki para yok değil mi? Bırakın adamlar işini yapsın.
Erkut başkan kulübün yönetilebilir kulüp haline geldiğini söylemişti hatırlarsanız. İsmail başkan da seçildikten sonra kulübün viraneye döndüğünü bu durumda anlaşmak için kulübe futbolcu bile davet edilemez durumda olduğunu söylerken görülüyor ki; bırakın yönetilebilir olmasını kulübün yaşanabilir durumu bile kalmamış.
Bizim sürekli destek çağrısı için seslendiğimiz Büyükşehir Belediyesi'ne iki buçuk milyon civarı su borcu varmış. Şimdi buraya çağrılan tesisatçılar su kaçağı tespit etmişler, günde 60 ton su kaçağı varmış. Soruyoruz bu kulübü yönetenlere hanginizin fabrikasında böyle bir kaçak olsa hanginiz görmezden gelirdiniz yazık değil mi? Ayrıca bir buçuk milyon civarı da elektrik borcu varmış.
Evet birilerinin yönetilebilir dediği yerde ne yazık ki yaşanabilecek hal bile kalmamış.
Bakalım daha nelere şahit olacağız...