19 Mayıs 1919, ölmüş zannedilen ve mirası düşmanlarca paylaşılmaya başlanan bir milletin diriliş nefhasının üfürüldüğü gündür.
Padişahı - askeri ile kentlisi -köylüsü ile birlik olunduğu gündür.
Ateş çukurunun kenarına kadar gelmiş bir milleti ateşe düşmekten kurtaran Mustafa Kemal Paşa'da somutlaşan birlik ruhudur.
Tüm milletlerde olduğu gibi bizi de yok olmaktan kurtaran birlik ruhuydu. Bundan sonra da yine o ruh kurtaracaktır.
Kur'an-ı Kerim'de bu konuda Allah(cc) şöyle buyuruyor:
'Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.'(Al-i İmran,103).
Evet, Türkiye'nin gerçekten çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır ama aşılmaz ve çözülmez değillerdir.
Aziz milletimiz 1919 tehlikesini yukarıdaki birlik ruhu ile savmıştır.
Bugünün Türkiye'si şüphesiz 1919'un Türkiye'si ile mukayese edilemeyecek kadar iyidir. Buna rağmen önünde acilen çözülmesi gereken eğitim, gençlik, dış politika, bürokrasi, terör, FETÖ ve ekonomik sorunları vardır.
19 Mayıs 2019'da liderlerin Samsun'da gösterdikleri ve herkesin sevdiği birlik fotoğrafını bundan sonraki söylem ve eylemlerine taşırlarsa Türkiye'nin tüm sorunları çözülmüş olacağından kuşkumuz yoktur.
Bu fotoğraf, 19 Mayıs 1919 ruhunu hatırlatmıştır.
Seçimlerde kim kazanırsa kazansın, kızmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Kızan, halkın iradesine saygısız demektir. Dolayısıyla halka karşı saygısız olur.
Bizler, halkın iradesine saygı, siyasetçilerde de birlik ve kardeşlik istiyoruz. Ateş çukuruna düşmemenin yolunun bu olduğuna inanıyoruz. Kardeş ve birlik toplumu olma dileğiyle…
Selam ve dua ile…