Dünya olduğu gibi Türkiye de bir telefon ekranına sıkışacak kadar küçülmüştür.
Türkiye'nin herhangi bir yerinde söylenecek her sözün, yapılacak bir eylemin anında herkesin elinde bulunan cep telefonunun ekranına ineceğini ve milyonlarca kişi tarafından irdeleneceğini bilmeliyiz.
Eğer böyle bir durum olmasaydı şu anki konuyu yazmam gerekmeyebilirdi.
Politikanın çağdaş algısını biliyoruz. Zira bunun kitabını yazdık. Bu nedenledir ki, Müslümanların yaptıkları yanlışlara ve dil sürçmelere seyirci kalamıyoruz.
Görevimiz her alanda olduğu gibi politik alanda da insanları hayra çağırmak ve iyiliği tavsiye ederek mümkün olduğunca olumsuzluklardan uzaklaştırmaktır. Tamamıyla sorumluluk gereği yazdığımızı itiraf etmek istiyoruz. Asla siyasi rant peşinde değiliz ve olmayacağız da.
Ama bugün 'rantı' yazmak istiyorum:
AK PARTİ Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Özhaseki, 'Ranta bu kadar küfür etmeyin. Rant olmadan hayat olmaz' derken bir başka ifadesinde de , 'rantın yaygınlaştırılmasından' söz etmiştir.
Basılı ve görsel basın tarafından gündeme taşınan bu ifadelerin bilinçli kullanılmadığını düşünüyoruz.
Rant kelimesi gerek basılı ve gerekse görsel kaynaklarda; 'bir malın, mülkün ya da paranın belirli bir süre sonunda hiç emek verilmeden sağladığı gelir.' Şeklinde tanımlanırken bir başka kaynakta da şöyle ifade edilmiştir:
Rant, bir mal ya da paranın belirli bir süre içinde emek verilmeden sağladığı gelir.
Mecazi anlamda da, çeşitli ayrıcalıkları elde ederek olumsuz anlamda kazanç sağlamak olarak kullanılmaktadır.
Söz konusu rant kelimesine ne taraftan bakarsak bakalım, gayri meşru kazancı yani vurgunu ifade der.
Belediyelerde belli rant alanları vardır.
Bunların başında İmar, ruhsat ve parselasyon işleri gelmektedir. Buralardaki rantlar dillere destandır.
Sayın Özhaseki rant kelimesini bu anlamda kullanmamış olabilir ama, anlamı farklı mecraları çağrıştırmakta ve bunları da düşünmeden söylediği için de kendi kalesine gol atmış oldu.
Buna benzer, maksadını aşmış ifadeleri yakın adaylarımızdan da duymaktayız.
AK PARTİ'nin propaganda dili son on beş yılı karşısına değil, şu ya da bu şekilde yanına almak zorundadır. Aksi halde kullandığı her ifade kendi hanesine mağlubiyeti doğuran bir gol olarak kaydedilecektir.
Bu noktada yayımlanmış yerel seçim manifestosunun da dikkatlice kullanılmasının gereğine inanıyoruz. Şimdiye kadar seçimlere, mutlak galip olarak girmeye alışmış AK PARTİ'nin, bu seçimlerdeki bazı tereddütlerinin üsluplarına yansımış olduğunu ve bunun da kendi kalelerine gole dönüştüğünü görüyoruz… Hayırlı başarılar dileğiyle selam ve sevgiler…