Amerika Birleşik Devletleri!..
Beyaz Adamın, sömürge dürtüsüyle kurduğu ülke!..
Başka kıtalardan, ülkelerden, okyanusları aşarak toprak, mülk edindikleri…
Bunu yaparken, ev sahiplerine, kimi zaman soykırıma varan zulüm ve insanlık dışı muameleleri reva gördükleri insanların yarattığı büyük ülke!..
Amerika!..
Cumhuriyeti, burjuvaziyi, liberalliği yaşarken, köleliği, ırk ayrımını da dünyayla tanıştıran ülke…
Rüyalar ülkesi, yıldızlar, şatafatlı yaşamlar ülkesi…

Xxxxxxxx

Bir akşam, yatmaya hazırlandığım sırada, bir politikacının, canlı yayında söylediği bir cümle, Amerikayla ilgili uzun düşüncelere dalmama yol açtı…
Birkaç kez gittiği ülkeyi anlatırken genç politikacı, yayılmacı, emperyalist politikalarına dikkat çektikten sonra, Her yerde olan, Irakta, Suriyede, Türkiyede, Kafkaslarda, her yerde olan Amerika, bir tek kendi ülkesinde yok. Amerikalıların, bizim, bölgemizin yaşadıklarından hiç mi hiç haberleri yok. Amerika her yerde, ancak bir tek kendi ülkesinde yok minvalinde bir şeyler söyledi..
Doğru, çok doğru bir tespitti bu…

Xxxxxxxx

Atalarının sömürge dürtüsüyle akın ettikleri, işgal ettikleri bu topraklarda yaşayan Amerikalılar, kendi kurdukları evrende yaşayan insanlardı…
Sürekli çalışıyor, sürekli tüketiyorlar, dünyadan bi haber yaşamaya devam ediyorlardı…
Sanayi devrimi öncesi, sırası ve sonrasında ürettiler, tükettiler, üretip tükettiklerini de dünyaya pazarladılar, pazarlamaya devam ettiler…
İnanılmaz bütçeli dev markalar soktular yaşamlarımıza…
Hayallerimizi süsleyen yıldızlar…
Ruhumuza yön veren müzisyenler ve müzikler yarattılar…
Sanata yön verdiler, siyasete, ekonomiye, hatta dine bile yön verdiler…
Savaşlar çıkardılar, savaşlara ortak oldular, kaybettiler, yenildiler, kimi zaman kazandılar…
Tüm bunları yapmaya da devam ediyorlar üstelik!...

Amerika bu!..
Bambaşka bir dünya ve onun bambaşka insanları!
Evet, bu bambaşka insanlardan birisi de John Steinbeck kuşkusuz!..
Amerika Birleşik Devletlerinin vahşi toprakları, bu büyük insanın da ana vatanı…
Tıpkı bir çok diğer büyük isim gibi…
Peki, niye bu kadar isim arasından John Steinbecki seçtik dersiniz…
Çünkü Amerikanın bambaşka bir yüzü o, tam tersi bir yüzü hatta..
Mevsimlik işçiler, fakir çocuklar, köylüler, evsizler, göç eden aileler, bilinen tabiriyle ‘toprağa ağaç gibi kök salmış insanlar Steinbeck in insanları.
Çünkü o da onlardan biri.
Yani yoksul, yani sürekli göç eden, yani ırgat, işçi, çile çekmiş…

Xxxxxxxx

Steninbeck, sıradan insanların mucizelerini aktardığı kitaplarıyla, örneğin Fareler ve İnsanlarla, örneğin Gazap Üzümleriyle bizleri büyüleyerken, Amerikanın parlak, ışıltılı dünyasının arkasını da göstermiş oldu…
Derken sevgili dostlar,
…Steinbeck, insanın ne kadar sıradan, sıradan insanların ne kadar önemli, önemli şeylerin ne kadar küçük olduğunu anlatan kitaplarında insanın hem en büyük felaket hem de tek umut olduğunu söyleyen; doğayı, toprağı ve canlıları sonsuz kere yücelten bir ses…
Xxxxxxxxxxxxx

Genç Türk politikacının sözleriyle canlanan dimağım, Amerikaya dair bir çok şey düşündürürken, Steinbecki de düşürüverdi aklıma…
Sahi kaç Amerika var dersiniz?..
Bizim bildiğimizin dışında bilmediğimiz Amerika…
Obama, Bush, Kennedynin dışında, kaç Amerikalı var bildiğimiz…
Steinbeck gibi mesela…
Xxxxxx

Sevgiyle kalın…
-John Steinbeck, Amerika nın bir başka yüzü...