Bizler bireyler olarak sürekli veri üretiyoruz. Akıllı telefonlar sayesinde attığımız adım sayısından nabız sayısına hatta çocuklarımızın ödevleri için uygulama indirmesine kadar birçok şey sayesinde veri akışı sağlıyoruz.
Peki, bütün bu veriler ne oluyor? Nerede saklanıyor? İşte bulut teknolojileri sayesinde bu veriler de artık istediğimiz yerde erişme imkanımız var ve bulut teknolojileri sayesinde de verileri muhafaza edebiliyoruz.
Markete gittiğimizde sadakat kartı ile işlem yapıyoruz veya cep telefonu numaramızı veriyoruz ve kasiyer de bu sayede ne aldığımızı ne kadar aldığımızı sisteme girmiş oluyor.
Hemen her gün alışveriş yaptığımız ya da yapmadığımız bir sürü işletmeden cep telefonlarımıza reklam ya da bilgilendirme amaçlı mesajlar geliyor. Bu manada cep telefonlarımızın gelen mesaj kısımlarının çokça bu mesajlardan dolu olduğunu söylemek çok da yanlış olmayacaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir ayrıntı var. İnsanların doğum günü gibi özel günleri başta olmak üzere birçok günde onlara mesaj atmak önemli ama artık bu davranışı herkes yaptığı için çok da önemi kalmadı.
Yapılması gereken şey çok basit. Verileri işleyip bilgi haline getirmek gerekiyor. Bunun için de küçük ayrıntılara iyi bakmak gerekiyor. Acaba bu kişi sadece sizin marketten mi alışveriş yapıyor yoksa başka yerlerden de alışveriş yapıyor mu? Bu ve bunun gibi sizi tercih eden / etmeyen tüketicilerin profillerini iyi bilir iseniz işte o zaman yapacağınız kampanyalar daha karlı ve amacınıza uygun olur. Onun dışında sıradan mesaj atmış olurunuz. İşte bu yüzden artık müşterileriniz ile sadece teknolojik yollara iletişim kurmanın ötesinde onlar ile yakın arkadaş/iş ortağınız gibi olmanız gerekiyor. Gerek sosyal medyada yapacağınız faaliyetler gerekse de fiziksel olarak yapacağınız aktiviteler bu ilişkinin yönünü ve gücünü etkileyecektir. Bu bağlamda büyük resmi görmek önemli ama o resim içindeki ayrıntıları görmek daha önemli. Günümüzün kuralları bu şekilde. Buna göre hareket etmek lazım.