Dövizin tutulamadığı, ekonomide felaket senaryolarının havada uçuştuğu bir dönemde 2001 krizinde olduğu gibi herkes bankaların durumunu merak ediyor. Bir rahip görünümlü casusun perişan ettiği söylenen ama esasında üretim yapmayan ekonomik yapı, özellikle sosyal medyada inanılmaz kafa karışıklığına ve bilgi kirliliğine sebep oluyor. Böyle anlarda en tepede yer alan yetkililerin olaya müdahale edip halkı doğru bilgilendirmesi çok önemlidir. Yoksa fısıltı gazetesi yok satar hale geliyor. Ekonomi ile ilgili ciddi yayın yapan sitelerden paraanaliz'in derlediği haber de aslında oldukça kamuoyunu aydınlatıcı nitelikte. Özellikle büyük firmaların peş peşe yeniden kredi yapılandırmasına gidip ortalığı telaşlandırması negatif yönde algının oluşmasını tetikliyordu. Bu durumu aydınlatacak en yetkili kişi olan Bankalar Birliği Başkanı ve açıklamaları önemliydi. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, NTV yayınında son dönemin flaş sorularına yanıt verdi.
Aktifler İyi Yönetiliyor
'Kredi yapılandırmalarıyla ilgili konuşan Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Aydın, 'Birden fazla bankanın bir firmayı yeniden re-finanse etmesi gerektiğinde kurumsal duruş ve disiplin gerekiyor. İstanbul yaklaşımıyla bir dönem yapmıştık. Ülke bilançosuna katkı sağlayacak bir düzenlemeye kimse itiraz etmez' ifadelerini kullandı. Türk bankacılık sisteminin aktiflerini iyi yönettiğinin belirten Aydın, yılsonunda kredi büyümesinin %15-16 olabileceğini belirtti.
Bilanço Büyüklüğü 3,7 Trilyonu Aştı
Bankacılık sektörünün 7 aydaki performansını değerlendiren Aydın, 'Türk bankacılık sistemi ekonominin büyümesine olan katkıları yarıyılda da sürdürdü. Bilanço büyüklüğü 3,7 trilyon liraya ulaştı. Türkiye yakalamış olduğu siyasi istikrarı ve güçlü ekonomi yönetimini bankacılıkta da gösterdi. Bilançomuzun %64'ü bireylere ve firmalara verilen kredilerden oluşuyor. Krediler içinde kurumsalın payı %80 düzeyinde.
Sorunlu Kredi Oranı %3
Bankacılık sistemi yılın ilk yarısında kredilerde sabit fiyatlarla %13 büyüdü. Yılsonu itibariyle %15-16'da seyredeceğini düşünüyoruz. Sorunlu kredilerin oranı %3'ler civarında. Bu Türk bankacılık sisteminin aktiflerini iyi yönettiğinin bir sonucudur. Yüzde 7-7,5 civarında yakın izleme rasyomuz var. Türk bankacılık sistemi aktifi yönetmeyi biliyor. 2000'li yıllardan önce devleti fonluyorduk. Son 16 yılda iyi yönettik aktifleri' dedi.
Nakit Akışı Sıkıntılı Olan Firmalar Sorunlu Değildir
Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: 'İkinci grup krediler (yakın izleme) canlıdır, şu anda geldiğimiz nokta, daha önce yüzde 95-96 olan standart nitelikli kredilerin oranı şu anda yüzde 91'lerde. İkinci grupta izlediğimiz krediler sorunlu krediler değildir. Sorunlu şekle dönüşebilecek kredi miktarı yüzde 10-15'ler civarıdır. Nakit akışı sıkıntılı olan firmalar sorunlu değildir.'
Kredilerde Cari Koşullarla Yapılandırma Gayet Normal
Kredilerde yapılandırmayla ilgili konuşan Aydın, 'Kredilerde cari koşullarla yapılandırma isteği gayet normal. Türkiye'de en son gündeme getirilen yapılandırmaları bankalar tarafından ticari mantık içinde üzerlerine düşenleri yapıyor. Yapılmaya da devam edecek. Bunlar Türkiye'nin iyi firmalarıdır. Elbette aramızda bir takım pazarlıklar olacaktır. Yapılandırmayla ilgili regülasyonun donuk krediler için düzenlemesi vardı. Canlı krediler için regülasyon yoktu. Birden fazla bankanın bir firmayı yeniden re-finanse etmesi gerektiğinde kurumsal duruş ve disiplin gerekiyor. İstanbul yaklaşımıyla bir dönem yapmıştık. Ülke bilançosuna katkı sağlayacak disiplin getirecek bir düzenlemeye kimse itiraz etmez' diye konuştu.
Kredilerde Yapılandırma Zorunluluksa Bunu Yapacağız
Aydın, 'Ben size ayda 500 lira ödüyordum, işlerin gidişatına göre rekabet arttı ben size 400 ödeyebileceğim. Adamın söyledikleriyle yapacakları uyumluysa yapılandırıyoruz. Kamuoyunda tartışılan ve belli bölümlerini yapılandırdığımız firmalardan bu süre içinde ciddi tahsilatlar yaptık. Yeniden yapılandırmayı kimse teşvik etmiyor. Ama bu bir zorunluluksa bunu yapacağız. Bir firma gerçekten ayakta durmayacaksa onun için donuk alacak sistemini çalıştırmak daha iyi bir şeydir. Sadece biz yapmıyoruz diğer ülkelerde de bunlar yapıldı' dedi.
Kredi Kullandırma İştahında Kayıp Olmaz
'Türk bankacılık sistemi ülkenin büyümesinden bağımsız büyüme politikası uygulayamaz' diyen Aydın şunları kaydetti: 'Mevduat dışı kaynağımızın bilançodaki payı yüzde 30. Türkiye'de mevduat tarafında da çok olumlu gelişmeler var. Mevduatı bulabildiğimiz sürece Türk bankacılık sektörünün kredi kullandırma iştahında hiçbir kayıp olmadı, olmayacak.'
BDDK'nın Taslağının Kredi Kalitesi Etkisi Cüzi Olur
Krediler ve kredi kartlarına yönelik düzenlemeyle ilgili değerlendirme yapan Aydın, 'Ekonomi yönetimi gidişata göre alınması gereken önlemleri alıyor. Çok iyi bir iletişimimiz var. Biz görüşlerimizi bildirdik. Bankaların bilançolarından ziyade ülkenin bilançosuna olan etkisine bakmak lazım. BDDK'nın görüşe sunduğu taslağı bankacılık sektörünün ihtiyaç kredilerini biraz sınırlar, kredi kalitesine etkisi cüzi olur' şeklinde konuştu.