n Oyun “bir kusur işledikse affola” diye bitti.

n

n Peşinden alkış sesleri koptu.

n

n Ellerimi şakağımdan indirdim.

n

n Sağ elimi sahnedekiler için, sol elimi de sahne arkasındakiler için birbirine vurmaya başladım…

n

n Alkış sesleri daha da gürleşmişti.

n

n Fakat birdenbire aklıma takıldı.

n

n Neden bizde oyunlar genelde “bir kusur işledikse affola” diye bitiyordu?

n

n Hiç düşündünüz mü?

n

n Acaba halkımız böyle istediği için mi?

n

n Sanmıyorum.

n

n Zira başka bir yönden de halk daha iyisini istemez miydi?

n

n İsterdi!

n

n Daha iyisini görerek, duyarak, anlayarak istemek; halkımızın en doğal hakkıdır.

n

n Çünkü tiyatronun efendisi eserin yazarı değildir. Yönetmeni, oyuncusu, ışıkçısı, kostümcüsü, efektçisi, dekorcusu da değildir. Tiyatronun efendisi seyirci olduğuna göre, (yani halk olduğuna göre) yapmamız gereken çağdaş özgürlük temelinin tartışmadan geçtiğini bilerek, özeleştiride bulunmaktır.

n

n Unutulmamalıdır ki, “Tiyatro bir memleketin kültür düzeyinin aynasıdır.”

n

n O halde tiyatrocuların da rolünü başarıyla üretmesi, kültür siperlerinden tiyatro topluluklarına olumlu eleştiriler kazandıracağını bilmesi gerekli.

n

n Yoksa “bir kusur işledikse affola” diye her oyun sonunu böyle bitirirsek, halimiz nice olur? Zaten bir ülkenin kalkınması o ülkenin üretim güçlerinin gelişmesine bağlıyken; gelişmekte olan bir toplum olarak, bireylerimizin gelişmiş toplum bireyleri gibi yaşamaları, özeleştiriden geçip kaliteyi ürettikçe olacaktır…

n

n Bu ne ile olur? diyeceksiniz. Elbette ki aktivitelerle olur. Her şeyin temeli olan kültürle olur. Kültürün alışverişi ile olur. Onun da temelinde olan sanatçılarla olur. Tüm bunların sonunda amacımız gelişmiş toplum aşamasına varmaksa ( ki öyledir); tiyatro ile uğraşan herkes daha fazla çaba göstererek kusursuzluğa doğru yol almak zorundadır.

n

n Zira, sanatın aradığı mükemmelde; sürekli bir değişim ve çekici bir dinamizmle anlam amaçlanır…

n

n Bunun için uygar ve gelişmiş bir sanat ortamını dayanışma ve sevecenlikle sağlarken, insanlarımız yapıcı bir şekilde tartışmalı, eleştiride bulunmalıdır.

n

n Artık oyunlar “bir kusur işledikse affola” diye bitmemelidir.

n

n İşlenilen kusur konuşulmalı, tartışılmalı ve hiç olmazsa o kusur bir daha yenilenmemelidir.

n

n Tiyatroda gelişmenin ve güçlenmenin en doğru yolu budur.

n

n

n

n

n

n

n

n

n

n

n

n

n

n

n