Samsun Çocuk ve Gençlik Merkezi, sokakta mendil satarak veya kağıt toplayarak ailelerini geçindiren 10 çocuğu okula yönlendirmiş ve ailelerine de ayda 176 YTL aylık nakdi yardımda bulunmuş...
Allah, bu devlete zeval vermesin ama
176 YTL ile Geçinin demek
garibime gidiyor...
Yani, her bir aileye günde
6 milyon lira yardım...
Yapılan işi küçümsemiyorum, aksine destekliyorum...
Ancak, herkesin bildiği bir gerçek var...
Bu çocuklar, daha fazlasını kazanıyor sokakta...
Zaten, Samsun Çocuk ve Gençlik Merkezi Müdürü Cevat Koçun açıklamalarının satır aralarında bu gerçek ifade edilmiş:
Aileler, çocukların sokakta kazandıkları paraya muhtaç. Bazılarının babası yok. Annenin kazandığı para evi geçindirmeye yetmiyor
Ayda 176 YTL yetecek mi?..
Devlet emeklisine, yetimine, duluna ne veriyor ki,
diyebilirsiniz?..
İşte mesele de bu ya...
Devlet daha fazlasını verebilmelidir...
İsterse verir de...
Yolsuzluklar, hırsızlıklar ve savurganlıklar önlensin
yeter...
Bir yaz saati uygulamasından
devletin elektrik tasarrufu, 700 milyon kilovat saat...
Orta ölçekli bir hidroelektrik santralinin
yıllık üretimi kadar...
Buna devlet dairelerindeki
gereksiz kullanılan araçları
kattığınızda, binlerce ton akaryakıt tasarrufu ortaya çıkar...
Yine açılış törenlerinde
yapılan gereksiz harcamalar...
Herhangi bir devlet kurumuna giderseniz,
daha fazlasını sayabilirsiniz...
İddia ediyorum; yolsuzluklar ve hırsızlıklar önlensin ve
savurganlıklara son verilsin, bu devlet emeklisine, duluna, yetimine ve düşkünlere daha fazlasını verir...
Sokakta çalışan çocukların
okula yönlendirilmesini önemsiyorum ama
gerçekleri ıskalayan bir yardım anlayışı da garibime gidiyor...
Emeklinin durumu iyi mi sanki?..
Dul ve yetim aylıkları kaç para?..
Asgari ücret, açlık sınırının altında...
Bozdur bozdur harca...
Çözüm ortada ama
nedense olmuyor...
Yoksulluk, sanki bu milletin
kaderiymiş gibi,
asalak bir yapı geliştiriliyor...
Muhtaç ol ki, kıymet bil dercesine...