n
nn “Çağımızda, Müslümana neden ihtiyaç duyulsun?” şeklinde bir soru sorulabilir.
nn Sevgililer sevgilisi Peygamberimiz (SAV) “Müslüman, elinden, dilinden emin olunan kimsedir” buyurmuştur.
nn Hangi yüzyılda böyle bir insan aranmaz?
nn Bunca polis ve askerin devletler tarafından beslenmesinin nedeni, insanların birbirlerinden emin olmaması değil midir?
nn Her çağın ihtiyaç duyulan Müslümanın belli başlı niteliklerini Kur’an-ı Kerim şöyle belirtir:
nn “Onlar, namazlarına devam eden kimselerdir. Onlar, mallarından; isteyenler ve (istemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir. Onlar ceza gününü tasdik eden kimselerdir. Onlar, Rablerinin azabından korkan kimselerdir. Çünkü Rablerinin azabından emin olunamaz. Onlar, mahrem yerlerini koruyan kimselerdir. Ancak eşleri yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar (eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar. Kim bunun ötesini isterse, işte onlar sınırı aşan kimselerdir. Onlar, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir. Onlar şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir. Onlar namazlarını titizlikle koruyan kimselerdir. İşte onlar cennetlerde ikram göreceklerdir.” (Mearic,23-35)
nn İşte kullara ve Allah’a karşı görevini yapan Müslümanın belli başlı nitelikleri bunlardır.
nn Böyle bir insan önce Allah, sonra da kendisi ve çevresi ile barışık olur. Bulunduğu yerde barışın ve güvenin sembolü olur.
nn Bundan başka ayet-i kerimelerde de şu özellikler sıralanır:
nn “Müminler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O’nun ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler. Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir.” (Enfal,2-3)
nn Ayrıca Müslüman, aşağıda yasaklanmış davranışlardan da sakınan kimsedir:
nn “Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı canı öldürmeyin. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine bir yetki verdik. O da öldürmede aşırı gitmesin. Çünkü ona (dinin kendine verdiği yetki ile) yardım olunmuştur. Yetimin malına da yaklaşmayın. Ancak rüştüne erinceye kadar en güzel bir şekilde yaklaşabilirsiniz. Ahdi de yerine getirin. Çünkü verilen sözde elbette sorumluluk bulunur. Ölçtüğünüz zaman tam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha hayırlıdır ve sonuç itibariyle de daha güzeldir. Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz, gönül, bunların her biri yaptıklarından sorumludur. Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsın ve boyca da dağlara erişemezsin. Kötü olan bütün bu yasaklar, Rabbinizin sevmediği şeylerdir.” (İsra,33-38)
nn Müslümanlar böyle olmalı ve böyle insan inşa etmelidir. İnsan ve Müslüman olarak davamız “olmak ve oldurmak”tan başka bir şey olmamalıdır.
nn Selam ve dua ile…
n