Hepimiz biliyoruz ki, CHP, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucu partisidir.

Ama unutulmaması gereken bir husus vardır ki, o da bu partiyi meydana getiren kadroların nitelikleridir. Bu kadrolar, bu devleti yok olmaktan kurtaran ve içlerinde hiçbir gayrimüslimin yer almadığı kadrolardır.

Bu kadrolar ilk Türkiye Büyük Millet Meclis'ini oluşturan ANADOLU VE Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kadrolardır. Bu kurucu kadroların dayandıkları değerleri de biliyoruz.

CHP, kuruluşundan itibaren giderek bu değerlerden uzaklaşması şöyle dursun, bu değerlere karşı savaş açar olmuştur.

Örneğin:

Kur'an-ı Kerim'i yasaklaması, yer yer camileri kapatması, ezan ve ibadet diline müdahale etmesi, din eğitimi veren kurumları kapatması ve hatta Peygamberimiz(sav)'in adının dahi gazetelerde yer almasını yasaklaması gibi İngiliz ve Fransızların yakın tarihte işgal ettikleri İslam ülkelerinde müdahale etmedikleri kadar müdahale etmişlerdir. Ve İslam'a her yönelişi, 'İRTİCA ya da LAİKLİK' adı altında engellemeye çalışmıştır.

CHP'nin bu olumsuz tutumu onu her zaman milletiyle karşı karşıya getirmiş ve seçmen nezdinde güven zaafı oluşturmuştur. Artık bunların geçmişte kaldığını CHP açık bir dille deklere etmelidir.

Açık ve seçik ifade etmek gerekirse iktidar olmak isteyen her parti mutlaka Türkiye'nin partisi olmak zorundadır.

Peki, Türkiye'nin partisi nasıl olunur?

Aziz milletimizin bin yıldır savunduğu ve uğrunda canını ve kanını esirgemediği kutsal değerlerin yalnız benimseyicisi değil, savunucusu olmalıdır. Aslında her şey bu cümlede saklıdır.

Bu temel değerler manzumesi ile birlikte etnik, coğrafi ve mezhep takıntısı da olmayacaktır.

CHP, geçmişten gelen bir takım bozuk sabıka kayıtlarını silmelidir.

Nitekim son zamanlarda bu anlamda kendisini yeniler durumda görüyoruz. Biz bunu, CHP'nin AK PARTİ'lileşmesi şeklinde değerlendiriyoruz. Çünkü henüz geçmişin muhasebesi ile toplumun huzuruna çıkmamıştır. Orijinal bir çıkış yoktur. CHP, bunu başarabilirse hem iktidar olur ve hem de memlekete hizmet etmiş olur.

CHP, görülmüştür ki, son seçimlerde belli niteliklere sahip adaylarla kavşak noktasına dayanmıştır. Bu noktadan sonra CHP için ,' ya yeni hal, ya da izmihlal' kaçınılmazdır.

Üzerinde ve içinde yaşadığımız ülkeyi ve devleti yöneteceksek, birlikte yaşadığımız insanların değerlerine ve kutsallarına saygıyı, ayrıca da beklentilerine cevap vermeyi bilmek zorundayız.

Aynı şekilde yerel yöneticiler de bu kurallara uymak zorundadırlar. Başka türlü Türkiye'nin partisi ve yaşadığımız yörenin Belediye Başkanı olamayız.

Selam ve sevgi ile…

[email protected]