Okullarımıza ziyaretlerimiz sürüyor.
Amacımız duyguların paylaşılarak sorumlulukların hatırlatılması.
Zaten derneklerin aslî görevidir, toplumsal bilinçlenmeye katkı.
Gittiğimiz yerlerde bu katkıları kalıcı hale getirmenin yollarını arıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Çınarlık Ortaokulu'nun misafiriydik.
Çarşamba Havaalanı kenarında beldenin adını almış.
Hedef kitlemiz tabii ki okullarda öncelikle minik yürekler.
Bugünlerde onlara verilecekler toplumsal yaşamda yer bulmalı.
Lösemiyle ilgili anlattıklarımız o günlerle sınırlı kalsın istemiyoruz.
Konferans mı dersiniz, bilgilendirme toplantıları mı?...
Ön sıralarda öğretmenlerimiz, arka sıralarda öğrencilerle dolu salonda; konunun insan hayatında ne kadar önemli olduğuna dair cümlelerle sözlerime başladım.
Konumuz her zaman olduğu gibi kan, trombosit, ilik bağışı ve sorumluluklarımız.
Toplantı bitiminde mutlu olduğum tabloyu paylaşmam gerekiyordu.
Okulumuz öğrencileri konferansımızı gayet güzel dinlediler.
Anlatılanlarla ilgili notlar aldıklarını da açıkçası sonradan tespit ettim.
Her toplantının sonunda olduğu gibi sorular varsa cevaplandırmaya çalışabilirim demiştim ki…
O an öğrencilerde adeta bir parmak kaldırma yarışı başladı.
Dinledikçe bakıyoruz hep can alıcı noktalar…
Önceden hazırlansalar herhalde böyle olamazdı.
Halbuki 'Çok mu zamanlarını almıştım?' diye düşünmüştüm.
Öğrenciler salonu terk etmiyordu.
Adeta özgüvenlerini üst noktadan zorluyorlardı.
Öğretmenleri dahi şaşırmışlardı bu tabloya.
Elbette ki fırsat bulamadım her kalkan ele söz vermeye.
Öyle olsa öğle saati de bize yetmezdi, desem abartmış olmam.
Süre o kadar aşılmış ki öğretmenleri söz almak zorunda kaldı.
Kulaklara kar suyu kaçıralım diye geldiğimiz okulumuzda kalkan her parmak mutlu etti bizi.
O eller haklı olarak öğretmenlerini de gururlandırdı.
Ziyaretlere katılan eşim de söz alarak teşekkür etmekten kendini alamadı.
Bir öğrenci, salondan ayrılma anı önümü kesmişti ki, öğrenmek istediği konuyla ilgili aldığı karşılıkla 'Elinizi öpebilir miyim?' teklifinden müthiş etkilendim.
Öğrendim ki okulumuzun sosyal ve sportif anlamda birçok etkinlikte başarıları da var.
İlik bağışçısı öğretmenlerimizle tanışmamız, ilik ve kan bağışçısı olmak için mevcut fizikî şartlarını zorlayanları dinlemek memnuniyetimizi bir kat daha artırmıştı.
O öğretmenler ve öğrencilerle tanıştık o gün.
Çocuklarımıza bazen haksızlık mı ediyoruz dediğimiz oluyor.
Hayır, onlardaki boşluğu doldurmaya çalışalım yeter.
Çınarlık Ortaokulu umutları ileriye taşıdı, açıkçası.
Yürekleri kıpır kıpır atan miniklerin gözlerinden öpüyor, öğretmenlerimize de saygılarımı sunuyorum.