n
nn İnsan hakları ihlâllerinin en çok yaşandığı bölgelerimizden biri olan Doğu Anadolu’da kapalı toplum modeli ile karşı karşıya bulunmaktayız.
nn Bölge halkı, geçmişte İslâmi ve aşiret gelenekleriyle yönetilmiş, ilişkiler kabilevi-aşiret ilişkileriyle oluşmuştur. Burada tarikat ve aşiret liderleri etkili olmuştur.
nn Kapatılan medreselerin yeri doldurulamadı. Onların yerini aşiret gelenekleriyle kaynaşmalı dini motifli şeyhlerin telkinleri doldurdu. Medreselerin yerini dolduracak ve halkın dini- manevi değerleriyle buluşacak alternatif kurumlar oluşturulamadı. Halkın dil ve kültürel değerleri, hesap edilmedi. Yerel dil yasaklandı fakat, Türkçe de öğretilemedi.
nn Cumhuriyet yönetimi bunun farkına varamadı. Ya da önemsemedi.
nn Osmanlı dönemindeki isyanlarda takip edilen askeri şiddet yöntemini benimsedi.
nn Özel timlerin boynundaki silahlarla Doğu’daki terör sorununu çözeceğine inandı. Hatta öyle inandı ki, “konu, askerin işidir” denilerek siyasi bir yönelme yapılmadı. Konuyu, politikacılar hiç konuşmadı, konuşamadı.
nn Şimdiye kadar politikacıların bu konuda çözümleri olmadı.
nn İlk defa siyasi kadrolardan “ çözüm önerisi” geldi. Bu konuda kısır kalmış politikacılar ise çözüm yerine statükonun devamından yana beyanlarda bulunmaya başladı. Bu durum, sorunun çözümünü en azından zorlaştırmakta ve bazı tereddütler meydana getirmektedir.
nn Demokratik ülkelerde son söz elinde silahı olan askerin değil, halkın temsilcisi politikacılarındır. Her şeyde ilk ve son söz seçimle iş başına gelen yöneticilerindir. Lokal olarak da olsa ülkenin tamamını ilgilendiren terörizm konusunda son söz politikacıların olmalıdır. Aksi her söz ve eylem halkın iradesinin gasbı anlamına gelir ki, en temel insan hakkı ihlâlidir.
nn Terörün etkisizleştirilmesi için silahlı güvenlik güçleri kadar, hatta daha fazla psikolog ve eğitimciye ihtiyaç vardır. Bu işi, yalnız silah çözer zihniyeti yanlıştır, yanlış olduğu görülmüştür. Ancak arkasında gücü bulamayan her önlemin de havada kalacağı ve devletin acizliğini ortaya koyacağı unutulmamalıdır. Tüm unsurlar ( eğitim, psikolojik ,güç vs.) dengeli kullanılmalıdır.
nn Alternatifsiz eleştiriler yıkım hareketi olup toplumda tereddütler meydana getirir, konuyu “ kan davasına “ sürükler ve “ dönüşü olmayan” bir yola sokar.
nn Selam ve sevgi ile…
n