Almanya'da görev yaptığım dönemlerde Hz. İsa(as)'ya izafeten yapılan kutlamalara hep özenir dururdum. Tabii ki alkol vb gibi gayri meşru kutlamaları kastetmiyorum.
Örneğin, evlerin ve iş yerlerinin ışıklandırılması , çiçeklerle süslenilmesi gibi hazırlıkların çocuklar ve yetişkinler üzerinde meydana getirdiği psikolojik etkiyi düşündüğümde ben de etkilenir ve neden Hz. Peygamberimiz için bunun yapılmadığını , yapılamadığını kendime sorar dururdum.
Hala aynı duyguları taşıyor ve aynı soruları soruyorum:
Neden bugün tatil olmasın? Sokaklarımız, işyerlerimiz ve evlerimiz neden ışıklandırılıp süslenmesin? Zeninlerimiz bugün neden fakirlerimize özel ikramları, gençlerimize özel kitapları olmasın? Sinemalarımız ve tiyatrolarımız neden özel filmleri ve oyunları olmasın?
Çocuklarımıza neden özel ilgi olmasın? Peygamber aşkına neden ÇOCUK GÜNÜ'MÜZ olmasın? Tüm camilerimizde neden bir paylaşım etkinliği olmasın? Ve daha bilmem bir sürü etkinlikler…Neden olmasın?
Mevlid-i Nebi(halk dilinde mevlüt); Peygamberimizin doğum zamanı veya doğumu demektir.
Mevlit Kandili ise, Hz. Peygamberimiz(sav)'in doğduğu gece olarak kabul edilen ve helva yapma, şerbet dağıtma, tebrikleşme, camileri aydınlatma, minareleri kandillerle, mahyalarla süsleme vb. geleneklerin yerine getirilmesi yanında namaz kılmak, Kur'an-ı Kerim ve mevlit okumak gibi ibadetlerle kutlanan rebiulevvel ayının on ikinci gecesidir.
Geçmiş yıllarda, ' Kutlu Doğum' adı altında Nisan ayında kutlanırdı. Oysa Efendimizin doğumu Kameri aya göre hesaplanması gerekirdi. Şimdi bu iş rayına oturdu ve aslına uygun bir şekilde kutlanmaktadır.
Osmanlı'da MEVLİT ALAYI ile Mevlid-i Nebi kutlanırdı. Osmanlı Padişahı rebiulevvel ayının on ikinci günü muhteşem bir alayla Sultan Ahmet Camiine gelir, Hünkar mahfilinden okunan mevlidi dinlerdi.
Biz de dün Canik Gülbahar Hatun Anaokulu'nun Mevli-i Nebi programına gittik. Programın as solistleri minikler, gönüllüleri(ilahi, Kur'an-ı Kerim okuma ve ney çalma)) Canik müftülüğünde görevli murakıplardan Sayın Kadir Kaynar ve Sayın Ethem Aydın beylerdi. Ayrıca Canik Milli Eğitim Müdürü Sayın Mustafa Uzunlar, şube Müdürlerinden Sayın Bakiye Usta ile Sayın Mustafa Kaplan Canik Müftüsü Sayın Dr. Mukadder Arif Yüksel programın konukları arasında yer almışlardı.
Sayın müftünün açış konuşmasında Hz. Ali'nin Müslüman oluşunu her dinleyenin aklına çakılı kalacak şekilde örnekleyerek güncelleştirmesi gerçekten takdire şayan tespit idi. Ve bu tek örneği ile de konuşmasını sonlandırdı. Bu bile farklıydı. O'nun şefaatına nail olma dileğiyle tekrar bu kutlu kandilinizi kutluyor, kıyamette hep birlikte O'nun komşusu olma umuduyla selam ve dua ile…