Barış ve kardeşlik anlamında bu kavram Sayın Devlet Başkanımız tarafından kullanılmıştır.
Doğrusu, memleketin buna ihtiyacı vardır.
Bugün üst düzey politikacılar tarafından seslendirilen demiri kızdırıcı sözler yarın tabandaki karşılığı kavgadır.
Bugün Türkiye'yi yönetenler 1971 ve 1980 öncesini yaşamış kuşaklardandır.
Ne işinize, ne okulunuza hatta ne de caminize gidemiyordunuz.
Türkiye'yi o günkü duruma düşürenler yine politikacılardı.
İşin başından beri sürekli kardeşliğe ve barışa vurgu yapıyoruz.
1980 ve 1971 öncesini yaşamayan yada hatırlamayan olurlarsa en yakın komşularımız Suriye'ye, Irak'a, biraz daha ötede Afganistan'a, Libya'ya ve Yemen'e baksınlar.
Türkiye'nin gücü silahtan daha önce birlik ve beraberliğinden gelmektedir.
İnsanlar Allah tarafından en mükemmel ve en güzel şekilde yaratılmışlardır. Bütün yaratılmışların en güzeli ve en mükemmelidirler.
Politikacılarımız birbirilerine hakaret ederek ve birbirlerini aşağılayarak bir yere varamazlar.
Sonra politikacılar birbirlerini kimin adına aşağılamaktadırlar?
Memleket ve millet adına mı, yoksa koltukları adına mı?
Millet adına bu işi yapıyorlarsa bilsinler ki milletimiz böyle ağzı bozuklardan hoşlanmıyor.
Hayır, millet adına değil de kendi koltukları adına yapıyorlarsa başkalarını koltuklarının harcı yapmak hiçbir zaman insani bir davranış değildir.
Biz Müslüman bir milletiz: Kur'an_ı Kerim'in ifadesiyle, 'kötülüğü iyilikle def etmek ve sulhu esas almak' esastır.
Bu temel ilke tüm ilişkilerimizde korunmalıdır.
Politikacılarımızın ağızlarından çıkanı kulakları duymalıdır. Aksi halde geç kalmış olacağız.
Selam ve sevgi ile…