n

n
n
n
n Pazara kadar değil, mezara kadardı eski dostluklar...
n
n Acıyı sevinci paylaşmaktı...
n
n Yokluklara dayanmak, yanlışlara birlikte direnmekti...
n
n Aynı ana ve babadan doğmadan kardeş olmaktı...
n
n Ser verip, sır vermemekti...
n
n Bütün değerlerin kirletildiği bir dünyada; dostluk kavramı da anlamını yitirmiş durumda...
n
n Dost dost diye nicesine sarıldım,
n
n Benim sadık yarim kara topraktır diyen Aşık Veysel, bugün rahmet istedi bizden...
n
n * * *
n
n Genç adamın biri, babasıyla dostluk konusunda sürekli tartışıyor;
n
n Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi diyordu.
n
n Babası itiraz etse de genç adam bildiğinden şaşmıyordu.
n
n Babası da Öyle çok dost olmaz. Hakikisi belki bir, belki de ikidir. Fazlasını bulamazsın diye tekrar ediyordu.
n
n Hemen hemen her gece aynı tartışma vardı. Babası ona gerçek dostun nasıl anlaşılacağını anlatmak için bir koyun kesip çuvala koydu. Oğlunu da Hadi al bu çuvalı da götür dostuna. Ondan bunu saklamasını iste dedi.
n
n Çuvaldan kanlar damlamakta. Sanki biri öldürülmüş de çuvala konulmuştu.
n
n Delikanlı sırtlar çuvalı, gider en iyi bildiği dostuna. O dost bakar ki bir çuval, hem de kanlı. Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına. Almaz içeri arkadaşını. Böylece tek tek dolaşır delikanlı, kendince tanıdığı, en iyi bildiği dostlarını. Ne çare! Sonuç hepsinde de aynıdır. Kapanır kapılar birer birer...
n
n Genç adam, büyük bir pişmanlık içinde eve döner ve haklıymışsın baba der...
n
n Dost yokmuş bu dünyada; ne sana ne de bana
n
n Baba, Hayır diye itiraz eder: Benim bir dostum var. Hadi al çuvalı da bir kere de ona git
n
n Genç adam çuvalı sırtlar tekrar. Alnından ter, çuvaldan kanlar damlamaktadır. Gider baba dostuna. Kabul görür ve sevinir. Babasının dostum dediği
n
n adam, çuvalın içine dahi bakmadan arka bahçeye geçer. Başlar bir çukur kazmaya. Genç adam da ona yardım eder. Kanlı çuvalı toprağa gömerler. Belli olmasın diye de üzerine sarımsak dikerler.
n
n Genç adam eve döner ve babasına; Baba işte dost buymuş. Adam çuvalın içine bile bakmadan gereğini yaptı deyince, Daha erken, o belli olmaz. Sen yarın git ona, tokat at cevabını alır. Genç adam itiraz eder. Babası ısrarla dostuna tokat atmasını söyler. Sonra gel olanları anlat bana...
n
n Genç adam, babasının dediğini yapmak için saygı duyduğu adamı pazarda bulur. Tereddüt içindedir. Davranışının yanlış olacağını düşünür. Ama babası gelir aklına. Ansızın bir tokat atar bu sırada babasının dostuna...
n
n Babasının dostu, genç adama şöyle bir bakar. Sonra da Git söyle babana. Biz bir iki tokada sarımsak tarlasını satmayız der...
n
n Genç adam, hayatının dersini almış olarak evine döner...
n
n
n
n * * *
n
n Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle...
n

n

n