Kim kime kötülük içindeyse sonucunda, o hain plan tersine dönüyor...
"Kazılan kuyuya düşmek" gibi bir şey bu...
Elbette, toplumda rezil olmak da cabası...
"Etme bulma dünyası" demişler ya!..
Allah, yarına bırakıyor da yanına bırakmıyor işte...
Bugünkü kıssadan hisse, anlayanına...
* * *
Yaşlı adamın eşi evde tereyağı yapıyordu. Kocası da her gün evlerinin yakınındaki bakkala satıyordu. Gelini ve oğlu trafik kazasında hayatını kaybetmiş, iki torununu da onlar okutuyordu. Tek geçim kaynakları, buydu. Bakkal, yaşlı adamın dürüst biri olduğunu bildiği için onun getirdiği tereyağını hiç tartmadan tezgaha koyup satıyordu. Günlerden bir gün bakkalın içine şüphe düştü. Yaşlı adam gittikten sonra tereyağını tartmak istedi. Tereyağını teraziye koyduğunda çılgına döndü. Yağ bir kilo değil, 900 gram gelmişti. "Bunu bana nasıl yapar?" diyerek, ağzına geleni söyledi. Artık o yaşlı adamdan tereyağı almayacaktı. Ertesi gün olduğunda yaşlı adam bakkala geldi ve tereyağını uzattı. Bakkal, sert sert baktıktan sonra "Utanmıyor musun sen. Daha buraya gelme" diyerek, yaşlı adama kapıyı gösterdi. Yaşlı adam şaşkındı. Ne olduğunu anlayamadığı için sakin bir biçimde cevap verdi: " Bir yanlışlık mı oldu efendim" Bakkal, yaşlı adamın sakinliği karşısında daha da öfkelendi. "Adama bak bir de bir yanlışlık soruyor" dedi ve "Efendi senin bana verdiğin tereyağını tarttım bir kilo değil 900 gram geldi. Ayıp değil mi bu yaptığın. Hala konuşuyorsun."
Yaşlı adam utandı. Başını yere eğerek, "Bizim terazimize koyacak ağırlığımız yok, sizden bir kilo şeker almıştık onu ağırlık olarak kullanıyoruz" dedi.
Bu kez bakkal şaşkındı. Yaşlı adamdan özür dileyecekti ki, o çoktan kapıdan çıkıp gitmişti…
* * *
Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle...