Balık hafızalı bir toplum olmuşuz vesselam. Yaşadığımız onca felaketi en kısa zamanda unutuyor ve yenilerine davetiye çıkarıyoruz.
Deprem olur, daha yaralarımız sarılmadan unuturuz, maden ocaklarımızda, kömür ocaklarımızda göçükler patlamalar olur yitirdiğimiz canların yasını bile tutamadan hiçbir şey olmamış gibi yenilerine davetiye çıkarırız. Tren kazası olur ve bir sürü can yitiririz ve o kazanın soruşturması sürmekte iken bu kez yüksek hızlı tren kazası meydana gelir maalesef yine canlar kayıp ederiz. Neredeyse her gün vuku bulan kadına şiddet olaylarından, cinayetlerden, trafik kazalarından vb. söz etmiyorum bile. Onlar, vaka-i adliye değil vaka-i adiye oldular adeta.
Tüm bu olumsuzluklar acı olaylar gerçekleşirken, biz yine hiçbir şey olmamışçasına TV'lerimizde dizilerimizi, yarışma programlarını pür dikkat izler, eğlencemizden asla ödün vermeyiz.
Fakat inkar etmemek gerekir ki, etkili ve yetkililerimiz her felaketin ardından yüreklere su serpecek şu sözlerle kamu oyunu teselli etmeyi ihmal etmezler. ' Acımız büyüktür. Ölenlere rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Olay hakkında soruşturma komisyonu kurulmuş olup sorumlular hakkında gerekli işlemler yapılacak ve yaralar sarılacaktır. Kimsenin bundan kuşkusu olmasın…' Eh gereken de yapılıyordur mutlaka. Birkaç sorumlunun bulunup tutuklandıklarını basından öğreniyoruz sonuçta...
Buraya kadar yazdıklarım siz değerli okurlar tarafından bilinmeyen ve ilk defa duydukları şeyler değil elbette.
Peki, tüm bu üzücü, hepimizi perişan eden tüm ülkeyi hüzne boğan olayların bir daha yaşanmaması için ne yapıyoruz? Gerekli tedbirler alınabiliyor mu? Kamuoyumuzun duyarlılığı ne kadar? Bu sorulara çok olumlu yanıt veremediğinizi görebiliyorum.
Ne yazık ki, faciaya davet çıkarmaya devam etmekteyiz. Birkaç gün önce yaşadığım bir örneği sizlerle paylaşıyor ve ilgililerin dikkatlerine arz ediyorum. Facia, bağıra bağıra geliyorum diyor ama kimsenin umurunda değil gibi. Aracımı 19 Mayıs Sanayi Sitesindeki Honda servisine götürdüm, bakımı yapacak usta ile araçtaki arızanın teşhisi için kontrol amaçlı olarak test sürüşüne çıktık. Bilindiği üzere raylı sistem, sanayi sitesinin içinden geçmekte ve site içindeki yollarda hemzemin geçitler var ve buradaki emniyeti sağlamak için bariyerler kurulmuş. İşte faciaya davet tam da bu noktada ortaya çıkmakta.
Ersin ustayla hemzemin geçide geliyoruz, bariyer kapanıyor ve ardından hemen tekrar açılıyor. İşte tam da bu sırada hızla tramvay geçiyor. Usta, bu durumun ilgililere sanayi esnafı tarafından iletildiğini fakat kimsenin ilgilenmediğini ifade ediyor.
Gazetemiz aracılığıyla bu köşeden ilgililere seslenmek istiyorum.
Konunun muhatabı olan sayın yetkililer, belli ki basit bir sistem hatası nedeniyle bariyer açılmakta ve kazaya davetiye çıkmaktadır. Bu hata düzeltilmez ise çok yoğun bir şekilde işleyen bu yolda, söz konusu hemzemin geçitte bir facia yaşanacak. Lütfen, çok geç olmadan ve can ve mal kaybına sebebiyet vermeden bu sorunu çözünüz. Aksi takdirde bu sorumluluğun altından kimse kalkamayacaktır.
İyi haftalar diliyorum