Samsun'un ve Çarşamba'nın yetiştirdiği en önemli değerlerden, büyük sanatçı Ferhan Şensoy'u kaybettiğimizi büyük bir üzüntüyle öğrendim.

 

2000'den fazla kez sahnelediği Ferhangi Şeyler oyununu, öğrenci olduğum dönemde Ankara'da izleme şansı bulmuştum. Temsilden sonra yanına giderek kitaplarını imzalatıp, kendisiyle tanışma fırsatım oldu. Yılların yorgunluğunu yüzündeki çizgilerden anlayabilmek mümkündü. 

 

Onu canlı izlemenin büyük bir şans olduğunu düşünsem de, hiçbir zaman bunun yeterli olmadığını düşünmek de ayrıca üzüyor. Kendisini Beyoğlu'ndaki Ses Tiyatrosu'nda da izlemeyi çok isterdim. 

 

Oldukça yaşlanmasına rağmen üretmeyi hiçbir zaman bırakmıyor oluşu ona olan saygımı hep diri tuttu ve onu bu yönüyle kendime örnek almaya çalıştım.

 

Ferhan Şensoy, Türk tiyatrosunun gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden biri olmasının yanında, aynı zamanda iyi bir yazardı. Kazancı Yokuşu, Ferhantoloji ve Kalemimin Sapını Gülle Donattım kitaplarını keyifle okudum. 

 

Büyük usta sinemaya da büyük katkılar sunmuştur. Çekimlerini Sinop'ta tamamladığı Pardon filmi, politik komedi türünün ülkemizdeki en başarılı örneklerinden biridir. 

 

Galatasaray Lisesi'nden uzaklaştırıldıktan sonra lise son sınıfı Çarşamba Lisesi'nde okuyup, buradan mezun olmuştur. Tiyatro eğitimini Fransa'da almış olmasına rağmen özünden kopmamış, eserlerinde kendi toprağını anlatmış, şehrinin yerel ağzına da yer vermiştir. 

 

Dilini kullanma becerisi muazzamdır. Kelimeleri oyun hamuru gibi şekilden şekile sokarak özgün bir tarz yakalamıştır. Dilimize pek çok kelime ve ifade kazandırmıştır. 

 

Ülkemiz ve şehrimiz büyük bir değerini kaybetti. Sevenlerine baş sağlığı diliyorum. 

 

"Düşten de mor bir aşkı yaşadın da gittin yar,

Bir gittin ki sus oldu, pusa büründü hisar.

 

Bir vapur dumanıyla sanki gelecek gibi,

Bir gün gelecek elbet, ütopyalar güzeldir.

 

Onu bana verseler, vermeseler ne yazar

Ben bir kadın sevdim ki, evim artık gül kokar.

 

Bir vapur dumanıyla sanki gelecek gibi,

Bir gün gelecek elbet, ütopyalar güzeldir."