CHP de tarih
tekerrür ediyor...
İsmet İnönü nün
CHP Genel Başkan olduğu
yıllarda,
parti içi
muhalefeti
temsil eden
Adnan Menderes ve arkadaşları,
çareyi
Demokrat Parti yi
kurmakta bulmuş,
1950 de
iktidar olmuştu...
1967 de
Genel Sekreter Ecevit in de
savunduğu
Ortanın solu
fikrinin,
partiyi
Atatürk çizgisinden uzaklaştırdığı
iddiaları, tartışmalara
yol açınca;
Turhan Feyzioğlu
ve arkadaşları
Cumhuriyetçi Güven Partisi ni kurdu.
CGP, 1969 genel seçimlerinde
15 milletvekili çıkararak
üçüncü parti olma başarısını gösterdi...
İsmet İnönü,
88 yaşına geldiğinde
takvim yaprakları
1972 yılını gösteriyordu. Kurultay vardı ve karşısına
32 yaşında Çalışma Bakanı yaptığı
ve 1971 Muhtırası ndan sonra
yol ayrımına girdiği
Ecevit çıktı. Genç Ecevit,
bir çağı sandıkta bitirmişti.
İsmet Paşa, Atatürk le birlikte kurduğu
partisinden istifa etmek zorunda kalmıştı...
1973 yılı seçimlerinden
başarıyla çıkan ve MSP ile
ortaklık kuran
CHP de, Ecevit ismi
büyüyordu. 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra
Ecevit in adı, dağda taşta Karaoğlan dı...
Hitabetiyle kitleleri arkasından
sürükleyen Ecevit, parti içinde
meydanlardaki kadar rahat değildi...
Prof.Haluk Ulman, Ali Topuz ve Deniz Baykal
grubu bir yanda;
CHP nin daha ilerisinde
bir sol anlayışı isteyen
Süleyman Genç, Kemal Anadol ve Ertuğrul Günay
gibi isimler bir yanda. Şerafettin Elçi nin başını çektiği
Güneydoğulular grubu,
parti içinde anahtar konumundaydı.
CHP de her kafadan bir ses
çıkar hale gelmişti ki
12 Eylül ihtilali oldu...
Diğer partiler gibi
CHP de kapatılmıştı. Bu dönem
böyle gitmeyecekti elbette.
Normalleşme başladığında
CHP nin küllerinden
yeni bir parti kurulacaktı.
Erdal İnönü nün
SODEP i, veto yiyince
Necdet Calp in
Halkçı Parti si,
seçimlere girdi ve anamuhalefet partisi oldu.
Halkçı Parti nin
isminin dışında CHP
politikalarıyla ilişkisi yoktu ve sonunda
SODEP ile Halkçı Parti
birleşti ve SHP oldu. Erdal İnönü,
sosyaldemokrat bir partiyi yıllar sonra DYP ile iktidar ortağı yaptı ama
partinin genlerindeki hizip virüsü de
canlanmıştı...
Uzatmayalım...
Bu arada, Erdal İnönü genel başkanlıktan ayrıldı. SHP nin
başına Murat Karayalçın geçti. Sonrasında SHP, CHP çatısı altında birleşti ve Deniz Baykal seçimi kazandı...
Ecevit i unutmadık elbette...
CHP den istifa eden
efsane siyasetçi Ecevit,
eşi Rahşan Hanımla birlikte
DSP yi kurmuştu...
Deniz Baykal, parti içindeki
muhalifleri birer birer yok ederken;
Ecevit, güçleniyordu. CHP den ayrılan
güçlü isimlere de itibar etmiyordu...
Çünkü, sütten ağzı yanmıştı.
Ve 1994 yılındaki genel seçimlerde
CHP, ilk kez
barajın altında kaldı. DSP ise 75 milletvekiliyle
büyük bir sıçrama yaptı. Koalisyon ortaklıklarında
bulundu. Azınlık hükümeti kurdu. Bülent Ecevit, yıllar sonra
başbakanlık koltuğuna oturmuştu
ama o hastalık,
sonunda DSP yi de bulmuştu...
2002 yılında
büyük ortaklardan
MHP Genel Başkanı Bahçeli
3 Kasım 2002 tarihinde
seçim diye diretince;
İsmail Cem ve arkadaşları
DSP yi bölüp, Yeni Türkiye Partisi ni kurdu...
Ecevit e çok büyük bir vefasızlık
yapılmıştı ama kendisi de
bu konuda sabıkasız değildi. Onu genel başkanlığa taşıyan
Kamil Kırıkoğlu na yaptığı
haksızlık, parti tarihine
çoktan not edilmişti...
Öldü- ölecek diye
bitirilen Ecevit in
partisi de
diğer ortağı ANAP gibi
TBMM dışında kalmıştı.
Solun tahtında
artık Deniz Baykal vardı. Ama o da bir dönem
Ertuğrul Günay ı, bir dönem Mustafa Sarıgül ü, bir dönem de
Haluk Koç u karşısında rakip buldu. Baykal,
bu rakiplerinden kolay sıyrılmıştı ama
40 yıl düşünse aklına gelmeyecek
bir olayı yaşadı. Bel altından müthiş bir darbe yemiş,
bu ağır yarayla istifa etmek zorunda kalmıştı.
CHP de yeni genel başkanlık yarışı
başladığında,
bir gün önce aday değilim diyen
Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu
adı öne çıktı. 1999 yılı genel seçimlerinde
DSP den milletvekili listesine giremeyen
Kılıçdaroğlu, artık CHP nin genel başkanıydı...
Hem de Deniz Baykal ve Önder Sav ın
örgütler üzerindeki ağırlığına rağmen...
Genel başkanlık koltuğuna oturduğundan bu yana
geçen 5 seçimde
başarılı olamayan
Kılıçdaroğlu,
şimdi zor durumda...
Parti içinden yükselen
istifa sesleri var...
Sanki, bu filmi
ben görmüştüm,
gibime geliyor...
Partinin geçmişte
yaşadıklarını
bir kere daha hatırladım...
Nereden nereye?..
Bu başarısızlıklara
rağmen, iktidarın
bile muhalefetsizlikten
yakındığı
bir konuma gelmek
ne acı...
Milyonlarca insan,
umutlarıyla
oynandığını
biliyor artık!..
Böyle giderse;
bütün partilerin anası
CHP deki
bu şişkinliğin
tanısına gaz değil,
doğum sancısı
diyeceğiz!..