Yıllar geçtikçe hayatın hantal kalan ve işlevini yitiren kanunlarla uygulamalarının yaşamın dışına itilmesi gerekiyor. Benim de özellikle üzerinde çalıştığım konulardan en önemlisi de yönetim birimlerinin çağın isteklerine uygun olarak değiştirilmesidir. Bunların başında yerel yönetimlerin güçlenmesi ve yerinden yönetim ile ilgili olarak 1980'lerden beri bir istek özellikle belediyecilikten gelen siyasilerin hep çok arzu ettikleri bir konudur. 15 yıldır görev başında olan AKP Hükümetinin çok çok önce yapması gereken bir çalışma bu döneme kadar raflardaydı ve yeniden Cumhurbaşkanının direktifiyle ortaya çıktı. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki şu açıklamayı yapmıştı:
Bakan Özhaseki: 'Bütünşehir Yasası'nın kapsamı genişliyor.'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bütünşehir Yasası" açıklamalarına ilişkin konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "30 büyükşehirde uygulanan Bütünşehir Yasası, Cumhurbaşkanımızın da işaret ettiği gibi biraz daha yaygınlaştırılacak. Birçok şehir daha buna katılacak" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Ankara'daki bir otelde düzenlenen 'İklim Değişikliği Alanında Ortak Çabaların Desteklenmesi Projesi'nin açılışına katıldı. Basın mensuplarının 'Bütün şehir Yasası'na ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi: 'Eski yönetim modelimiz içerisinde herkesin bildiği gibi büyükşehir birkaç taneydi. Daha sonra bu o günkü ismiyle 'Pergel Yasası' gibi bir yasayla, yani büyükşehirlerin nüfusuna göre 30 kilometre, 50 kilometre gibi sınırlarla büyütülmüştü. En sonunda da İzmit ve İstanbul'da denenen 'Bütün şehir Yasası' diye adlandırılan bir yasayla 30 büyük şehre ulaşmış olduk.
Birkaç sene geçti aradan ve uygulamaları hep birlikte gördük, faydalarını, zararlarını hep birlikte hissettik. Şikayetleri de değerlendirdik. Neticesinde geldiğimiz noktada bu fikrin doğru olduğunu, şehirlerde bir bütün olarak hareket etmenin, gerek büyükşehir merkez ilçe belediyelerin, gerekse de çevredeki ilçe belediyelerin ve beldelerin hep birlikte ortak bir planlama, ortak bir altyapı, üst yapı planlamasıyla hareket edilmesinin doğru olduğu kanaati hepimizde oluştu.
Bu manada 30 büyükşehirde uygulanan Bütün şehir Yasası, Cumhurbaşkanımızın da işaret ettiği gibi biraz daha yaygınlaştırılacak. Birçok şehir daha buna katılacak. Ancak burada şunu da söylemeliyiz, ufak tefek de şikayetler alıyoruz. Bunların giderileceği bir yasa hazırlıyoruz. İnşallah Meclisin çalışma sistematiği içerisinde bunu getireceğiz. Orada uzun uzadıya tartışacağız bu konuyu ve geliştireceğiz. Bütün şehirler hazır olmayabilir. Etap etap geçmekte fayda var. Herhalde nüfus kriteri ile biraz daha şehirlerin geliştirilmesi daha akılcı gözüküyor.'
MECLİS'TE TARTIŞILACAK
Kriterlerin belli olup olmadığına ilişkin Bakan Özhaseki, 'Kriterler çalışılıyor, yasa üzerinde görüşmeler yapıyoruz, hazırlıyoruz. Bakanlar Kuruluna sunulacak, sonra Cumhurbaşkanımıza arz edilecek, en son Meclise gelip tartışmaya açık hale gelecek' ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN SİNYALİ VERMİŞTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2017'nin başında mevcut mevzuattan kaynaklı, il belediyeleri ile merkez ilçe belediyeleri arasında hizmet sunumunda yaşanan sıkıntıların giderilmesi için çalışma yapılması talimatını vermişti.
BÜTÜNŞEHİR YASASI 30 İLDE UYGULANIYOR
Bütünşehir Yasası ile Büyükşehir Belediye sınırları il sınırına kadar genişliyor. Daha önce il özel idareleri tarafından yerine getirilen 70'i aşkın hizmetin büyük bir kısmı belediyelere devrediliyor. Belde belediyeleri ve köy muhtarlıkları kaldırılıyor. Köyler mahalleye dönüştürülüyor. Bütün şehir Yasası şu anda Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon, Van'da uygulanıyor.
Bakanın yukarıda anlattıklarıyla birlikte uygulamaları gördüğümüzde aslında hükümetle Cumhurbaşkanının birbirlerini anlamadığını görüyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanları zaten son yerel seçimlerden beri Valilik Makamı gibi çalışıyor. Peki, valilikler ne yapıyor veya işlevi nedir? diye sorsak sorumuz havada kalıyor. Çünkü görev tanım ve alanları birbirine karışmış vaziyette görünüyor. Büyükşehir Belediye Başkanı bir gün Vezirköprü'de köy yolları ile ilgili olarak araziye çıkıyor, ertesi gün Tekkeköy'de yüzlerce muhtarla sorunları tartışıyor ve onlardan projelerini getirmelerini istiyor, ertesi gün Ankara'dan gelen Bakanları karşılıyor ve bütün gün onlarla program yapıyor. Ama elde uygulamaya dönük proje hazırlığı yok. Çünkü Bütünşehir Yasası ile tüm ilin problemlerini bir anda kucağında buluyor. Proje için yeterli kaynak ortada yok ve Belediye Meclisinden borçlanma yetkisi istiyor. Büyük ihtimal bu yetki ile bulacağı kaynağı altyapı için kullanacak ama bunun getirisi şehre olmayacak gibi görünüyor. Çünkü bu elde edilecek kaynaklar fabrikaya, iş alanlarına gitmeyecek. Yatırım para kazanmayacak. Başkan o yüzden proje için çırpınıyor. Ama bu yaklaşım ile başarı şansı çok çok az gibi görünüyor. Çünkü düşünülen sistem aksaklıkları ile uygulanıyor ve elde ettiği bir başarı yok. Yerel belediyeler hala eski belediyecilik anlayışında ısrar ediyor. Çok ısrar edenler ise metal yorgunu olduklarını göremiyor.