Basılı ve görsel basında HAC aylarıyla ilgili tartışmalar yapılır.
1400 yıldan beri yapıla gelen HAC ibadeti yeni yapılıyormuşçasına zamanı il ilgili tartışmalar yapılır. Aynı kişiler bazen namaz vakitlerini de tartışırlar.
Belirtelim ki, bu ve buna benzer tartışmalar Peygamberimiz(sav)den önce de sonra da yapılmıştır. Ancak bu tartışmaları Müslümanlar değil de cahiliye Arapları tarafından yapılırdı.
Hac aylarındaki yoğunluğu öne sürerek Hac ibadetini yılın 12 ayına yaymak isteyen şarlatanlar Kur'an-ı Kerim'in bu konudaki emrini ve Peygamberimiz(sav)'in uygulamalarını görmezden gelmektedir.
Hacc, öteden beri bilinen aylar olup İslam bunları değiştirmemiştir. Müslüman olmayan Araplar NESİ dedikleri usul ile bazen hac mevsimlerini değiştirdiklerinden Allah(cc) HAC aylarına dikkat çekmiştir. Müslüman olmayanların ya da İslam öncesi dönemde Arapların yaptığı gibi bu vakti değiştirmek caiz değildir. Bu vakitler Şevval, Zilka'de ve onuna kadar Zilhicce'dir. Yani ramazandan sonraki iki ay on gündür.
Bu döneme, 'hac mevsimi' denir.
Bu Ayet-i Kerimelerde hangi ibadetin ne zaman yapılacağı belirtilmemiştir. Bu belirlemeyi Hz. Peygamber yapmış, İslam ümmeti de asırlar boyu bu uygulamayı devam ettirmiştir.
'… Resûlullah 'Veda haccı' denilen hayatının ilk ve son haccından bir yıl önce, hicretin 9. yılı Zilhicce ayında (Nisan 631) Hz. Ebû Bekir'i hac emîri tayin ederek 300 müslümanla birlikte Mekke'ye gönderdi. Hz. Ebû Bekir, o yılın hac günlerinde müslümanlara haccın esaslarını öğretti.
Ertesi yılın 25 Zilkadesi'nde (22 Şubat 632) büyük bir müslüman kitlesiyle hac yolculuğuna çıkan Resûlullah, Zilhicce'nin 4. günü Mekke'ye ulaştı. Bu sırada muhtelif bölgelerden gelen müslüman hacı adaylarının sayısı 100.000'i aşmıştı.'
Efendimiz(sav) Mekke'de ve Müzdelfe'de ve Arafat'ta gereken ibadetleri yaptı.
'…Hz. Peygamber Arafat'ta ünlü Veda hutbesini irat etti. Hutbe aynı anda ağızdan ağıza Arafat'taki bütün müslümanlara aktarıldı.
…'Resûlullah'ın Mina'da da bir hutbe okumasından sonra kurban kesimi yerine gidilip kurbanlar kesildi. Bütün müslümanlar tıraş olup ihramdan çıktılar; Kabe'ye gidip tavaf-ı ifada yaptılar (buna ziyaret tavafı da denir; haccın rüknü olan tavaf budur). Sonraki teşrik günlerinde Mina'ya gidilerek cemreler tamamlandı. Beşinci günü sabah namazından önce veda tavafının yapılmasıyla hac ibadeti tamamlanmış oldu.
…' İşte Ayette, 'Hac, bilinen aylardadır' buyurularak genel bir ifade ile anılan hac ibadetini yerine getirilme vakti, bizzat Hz. Peygamber'in bu uygulamasıyla tam olarak tayin ve tespit edilmiş, bugüne kadarki bütün uygulamalar da bu şekilde sürdürülmüştür….'Diyanet, Tefsir-Meal ,1/312) Selam ve dua ile… [email protected]