n
n n İntikam duygusuyla gönül gözlerini
n n kaybetmiş olanların, öfkelerini
n n günahsızlardan çıkarmak istemeleri;
n n onların insanlıkla ilişkilerinin
n n kesildiğini gösterir...
n n Kuldan utanmayanın
n n Allah korkusu olur mu?..
n n Anıl Ege nin
n n İntikam öyküsü
n n bu duyguyu çok güzel dile getiriyor...
n n * * *
n n Köyde herkes ona Öksüz Ahmet
n n derdi. Anne ve babasını küçük yaşta bir trafik kazasında
n n kaybetmişti...
n n Başını sokacak bir evi, bir de baba yadigarı
n n Düldül adlı eşeği vardı. Öksüz Ahmet herkesin yardımına
n n koşan, büyüğüne hürmetli, küçüğüne
n n sevgi dolu bir insandı. Bu yüzden de
n n bir kişi hariç, herkes onu çok severdi...
n n Öksüz Ahmet i sevmeyen Müptezel Ali ,
n n bir eski tellaktı. Çalıştığı hamamdan
n n münasebetsiz davranışları yüzünden kovulan,
n n iş bulamayınca da köyüne dönmek zorunda kalan biriydi.
n n Aslında o köyde hiç kimseyi sevmez ve beğenmezdi. Öksüz Ahmet le ne zoru vardı,
n n bilen de yoktu.
n n Öksüz Ahmet, ağlayarak
n n köy kahvesine girdiğinde, herkes ayağa kalktı. Önemli bir şey olmasa
n n Öksüz Ahmet, hayatta kahvehaneye gelmezdi.
n n Ne oldu diye sordular,
n n o da Eşeğim kayıp dedi.
n n Köy sakinleri, Öksüz e üzüldü. Hep birlikte eşeği aramaya koyuldular.
n n Çok geçmeden, muhtar Kamil in sesi duyuldu: Eşek kanalda ...
n n Kanalın başında toplanan ahali, Düldül ü çıkarmak için
n n çareler arıyordu. Önce ip denendi, sonra merdiven
n n hiçbiri çare olmadı.
n n Eşeğin düşme sırasında
n n iki ayağı kırılmış, hayvan yanına kimseyi yanaştırmıyordu.
n n Öksüz Ahmet, iki gözü iki çeşme ağlarken, Müpetezel Ali,
n n çıkageldi. Eşeğin kanalda kalmasını isteyerek, su verildiğinde,
n n boğulup gideceğini söyledi.
n n Müptezel, aslında Öksüz Ahmet in
n n acı çekmesini istiyordu. Düldül ü
n n ölüme terk etmek, ona büyük zevk verecekti.
n n Muhtar Kamil, Bu eşekten hayır gelmez
n n deyip; Öksüz Ahmet i teskin etmeye çalıştı.
n n Müptezel Ali, için için gülüyordu. Öksüz ün çaresizliği
n n onu mutlu etmişti.
n n Öksüz, kuru su kanalına merdivenle indiğinde
n n Düldül ün ıstırabını gördü.
n n Kanal bir hayli yüksekti ve Düldül ü
n n burada bırakmak istemiyordu.
n n O sırada nasıl olduysa,
n n kanala su geldi. Öksüz Ahmet e kanaldan çıkmasını
n n söylediler. Dinlemedi bile. Su hızla yükseliyordu.
n n Öksüz, suyla birlikte Düldül ün de
n n yükseldiğini hissetti. İkisi de suyun üstüne çıkmıştı. Bir süre sürüklendiler. Su ikisini de kanalın derin olmayan
n n bölümünden yüzeye çıkardı. Bu bir mucize
n n ve buna tek tanık olan kişi de Müptezel di...
n n Öksüz Ahmet in yanına gitmek yerine
n n aksi yöne doğru koşmaya başladı. Koşarken de Afet Allahım diye
n n bağırıyordu.
n n Müptezel Ali nin bu halini görenler,
n n Öksüz Ahmet in yanına koştu. Gerçekten de
n n bu bir mucizeydi.
n n Düldül ü traktörün römorkuna koyup,
n n veterinere getirirlerken,
n n Müptezel Ali, eve ulaşmıştı bile.
n n Karısına bir solukta olanları anlattı. Oysa eşeği kanala atarken
n n karısı onu uzaktan görmüştü.
n n İki kızı evlendikten sonra köyde bir Köroğlu bir Ayvaz
n n birlikte hayat sürüyorlardı.
n n Kocasının çok kahrını çekmişti ama
n n bu kadarı da fazlaydı.
n n Karısı onu iterek, yere düşürdü. Yaptığından utan diye çıkıştı.
n n Öksüz Ahmet ten helallik alma şansın var ama
n n ya o zavallı hayvandan ...
n n Müptezel Ali, büyük bir hata yaptığını anlamış,
n n Afet Allahım afet diyerek
n n koşar adımlarla evden çıkmıştı.
n n Müptezel Ali, bir daha da evine dönmedi. Aylar sonra
n n şehre inen muhtar Kamil, köy derneğinin lokalinde,
n n onun bir hayvanat bahçesinde karın tokluğuna çalıştığını öğrendi.
n n * * *
n n Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle...
n