n

n
n Eğitim, herhangi bir şeyi kuvveden fiile, teoriden pratiğe, soyuttan somuta taşıma mücadelesinin adıdır.
n
n ‘’Milli Eğitim Davası,, olmayanın gelecek iddiası ve davası olamaz.
n
n Milli Eğitim Davası, bir milletin yaşama davasını yarınlara taşıma arzusudur. Bu arzuyu taşıyamayanın yaşama şansı, düşmanının insaf ve merhameti oranındadır. Ancak, düşmanın da bu insaf ve merhameti bağışladığı vaki değildir.
n
n Tarih boyunca meşruiyet ve yaşama mücadelesini düşmanının onayına göre düzenleyenlerin yaşadıkları hiç görülmemiştir.
n
n Bu nedenledir ki, Milli Eğitim’imiz, milletimizin varlık nedeni olan idealleri besleyen değerlere taraf olmak zorundadır.
n
n Bu söz konusu değerlerin başında, İslamla harmanlanmış milli ve manevi değerlerle örf, adet ve geleneklerimiz gelmektedir.
n
n Milletimizin 1000 yıldır canı, malı ve kanıyla savunduğu bu değerler somutlaştırılmalıdır.1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası’nda belirlenmiş misyon ve vizyon objektiflik düzeye yakın örneklendirilmelidir.
n
n Kaz yolar gibi nesilleri milli, manevi ve dini değerlerden soyutlayarak adı “ diploma” olan akademik başarı belgesi dağıtan okullarımız global de olsa aynı anda evrensel, milli ve yerel insan yetiştirmede yetersiz kalıyor.
n
n Vatandaşlar, okula gönderdikleri çocuklarının dininden, ahlakından, ailede kutsal emanetler gibi kuşaktan kuşağa taşınan örf,adet ve geleneklere dayalı sevgi ve saygı algısından endişe ediyor. Bilimsellikte, evrensellikte, millilikte ve yerellikte eğitimimiz sınıfta kalmış, okullarımız paraya, şehvete ,siyasete ve spor müsabakalarına mağlup olmuştur.
n
n Milletimiz, z, okumaktan hoşlanmıyor, dinlemekten kaçınıyor, zekasının enerjisini kullanmaktan usanıyor. Ruhen yorgun, fiziken bitik nesillerimizi diriltecek nefhaya ihtiyaç vardır.
n
n Bu nefhayı ne zaman nasıl üfleyeceğiz?
n
n Bu sorunun cevabını aramaya devam edeceğiz inşallah…
n
n Selam ve sevgi ile…
n