n

n
n Evet… “Eski Bayramlar” diye bir yazı okuyacaksınız. Üstelik de “Nerde O Eski Bayramlar?” türünden. Çok uzaklarda kalan, ama her aklımıza geldiğinde bütün renkleriyle bizi sarıp sarmalayan…
n
n İlkokulun son günlerinde, ortaokula kayıt olacağım günlerde… Çiftlik Mahallesi nde, Foto Alpay’ın tam karşısında oturuyoruz. Turgut ağabeyimiz; mahallemizin yakışıklı fotoğrafçısı, hani şu Tarık Akan filmlerindeki gibi. Biz daha çok küçüğüz, bizden bir hayli büyük ablaların birçoğu yanık ona, biliyoruz. Bayram sabahları hemen hazırlanıyor, doğru törenlerin yapılacağı yere akıyor. İlk ona bakıyoruz hazırlanıp yola koyulmuş mu diye. Bu bizim için bir zaman ayarlaması. Samsun kırmızı bayraklarla süslenmiş, allar içinde bir gelin… Annem geceden çeyiz sandığından çıkardığı, yıkayıp ütülediği bayrağımızı çoktan cama asmış bile. Babam lacivert takım elbisesiyle adeta bir damat, onun mis gibi tıraş sabununun kokusuyla uykum iyice dağılıveriyor. Hepimiz kalkıyoruz babamın, annemin elini öpüyoruz. Sonra da dört kardeş sırayla birbirimizi kucaklıyoruz. Babam nereden bulurdu bilmem, hem dini hem milli bayramlarımızda hepimize hatırı sayılır harçlıklar verirdi. Harçlıklarımızı alıyoruz sonra, çok sevinçliyiz, gözlerimiz ışıl ışıl. Sonra mutlaka sorardı: “Bu gün hangi bayramı kutladığımızı bilen var mı?” Okulda gibi parmaklarımız havada birbirimizle yarışırdık. Hangi bayramı kutluyorsak; onunla ilgili bildiğimiz ne varsa sırayla şakırdık. Babam tebessüm ederdi. Annem üstümüz başımızla ilgili son kontrollerini yaptıktan sonra çıkardık. Turgut ağabey çoktan malzemelerini dükkandan almış, gitmiş olurdu. Dört çocuk, bir anne ve bir baba, tören nerede yapılacaksa yürüyerek giderdik. Hatta stada bile bizi yürüyerek götürürlerdi. Bizim için asıl bayram buydu belki de. Annemiz, babamız, kardeşlerimiz, elele, kol kola… Şimdi de manzara değişmedi ya zaten. Bir toplandık mı aynı neşe, aynı mutluluk… En küçüğümüz otuz altı yaşında, ama yüreğimiz hala çocuk. Biraraya geldiğimiz her gün, bizim için bir bayrama dönüşüyor. Babamla annemin bize en güzel bayram hediyesinin, aramızda sağladıkları bu bağlılık olduğunu; her birimiz uzak köşelere savrulmaya başlayınca anladık.
n
n Hele de Samsun’un ne kadar güzel bir şehir olduğunu… Bayram günlerinde, gurbet ellerde fark ettik. Dinamiğini, neşesini…Canım Türkiyemin her yeri, her karış toprağı güzel. Ama bayramlarda Samsun bir başka güzel. Hasretten midir nedir, Samsun’dan daha güzel bayram kutlayan bir şehir yok gibi geliyor şimdi bana. O yüzden içimi “Nerde O Eski Bayramlar?” düşüncesi bastı ve yüreğim daralıyor. Bütün bayramlarınız kutlu olsun!
n
n
n
n
n
n ULTREYA…
n
n
n
n
n
n
n