Şöyle bir soruyla başlamak istiyorum...
BDP Milletvekili Sabahat Tuncel in
Şırnak ın Silopi İlçesi ndeki
Nevruz kutlamaları sırasında tokatladığı başkomiserin yerinde olmak
ister miydiniz?..
Güvenlik güçlerinin kurşunlanıp gazi olduğu ve
şehit düştüğü bir yerde tokat bu kadar önemli mi
diye de içinizden
karşı bir soru sorabilirsiniz...
Bu meseleyi hamasi duygulara kapılmadan
irdelersek, daha iyi olur...
Polisin eylem sırasında haklı tavrı ya da PKK yandaşlarının
yanlışlığı üzerinde durmayacağım...
Bir erkeğin,bir kadın karşısında düştüğü aczi
ve bunu sineye çekişindeki basireti tartışacağım...
Hangi erkek böyle bir hakaret karşısında
tepkisiz kalabilir?..
Tokada karşılık verseydi
demiyorum ama ya verseydi ne olurdu?..
İnsan hakları örgütleri, kadınlarla ilgili dernekler
ve feministler,ortalığı ayağa kaldırır, Kadına tokat atılır mı? diye
sorardı...
Peki bir erkeğe tokat atıp, onu toplumun önünde rencide etmek
karşısında tavır ne olmalı?..
Bakıyorum da bundan söz eden yok!..
O erkeğin yerinde olmayı kim ister?..
Ya da uluorta herkesin gözü önünde tokat yiyen bir kadın olmak...
Genç başkomiser; bu olayda, bir erkeğin tokat da yese
kadına el kaldırılmaması gerektiğini göstermiştir...
Aynı zamanda bu tavrıyla karşısındaki kadına da
bir insanlık dersi vermiştir...
Söyler misiniz; kaç erkek böyle bir
olay karşısında başkomiserin yaptığı
gibi davranabilir?..
Yaşadığı travmaya rağmen
hissi davranmayan hem devleti hem de gerçek erkekliği
hatırlatan başkomiseri kutluyorum...