n
n n Çanakkale Zaferi hiç şüphesiz bir kahramanlık destanı olmanın ötesinde bir şeydi.
n n Dolayısı ile dünyanın gördüğü en kanlı savaşlardan birine sadece bir kazanım olarak bakmak da mümkün değildi.
n n Çanakkale ne bir zaferdi ne de sadece bir destan.
n n Çanakkale dönmeye değil ölmeye gidenlerin ortaya koyduğu bir ruh.
n n Gelenler değil gelenleri karşılayanların asil ruhu.
n n Milli şuur, özgürlük ve bağımsızlık ruhu.
n n Birlik ve beraberliğin,inancın,sevginin,aşkın hülâsası bütün bu faktörleri bünyesinde toplayıp büyüyen bir ruhun kalabalık yığınlara ve pahalı savaş oyuncaklarına galibiyeti.
n n Bu ruh Memalik-i Osmaniye yi alelade bir toprak parçası olmaktan çıkarıp onu,uğrunda canlar feda edilebilecek bir vatan haline getirecekti.
n n Ve o ruhtu ki Türk,Kürt,Çerkez,Laz,Gürcü demeden 57 bin vatan evladını şehadete uğurladı.
n n Ve o ruhtu ki toprağa düşen cansız bedenlerden bir tohum misali bire bin verdi.
n n Yaşadığı sürece o ruha tercüman olan şair de şiirinde;
n n Sana dar gelmeyecek makberi kim kazsın?
n n Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsınız dememiş miydi?
n n Sığdıramadılar,sığdıramadık ve sığdıramayacaklar.
n n O ruh ana rahmine düşen her bir can da,toprağı patlatıp fışkıran her bir filizde,sahilleri döven dalgalarda rahmet olup yağan yağmurda;
n n O ruh yavan bir buğday çorbasında,kuru bir ekmekte ve şekersiz bir hoşafta;
n n Delik deşik bir çarıkta,yırttık pırtık bir çaputta,onbaşı Seyit in omuzlarında ve Elif in kağnısında nesilden nesile ulaşacaktır.
n n Ve artık bugün o ruhun heykelini dikme zamanı.
n n Ama taştan tahtadan değil...
n