Eh ben de yazmasam olmaz.
Top ortadayken...
3. sayfa olayına bir de ben gireyim.
Samsun da yaşanan 3. sayfa hikâyesindeki amaç...
Pisliği halının altına süpürmektir!
****
Şöyle 3. sayfaya bir göz atın...
Taciz edilen çocuklar...
Tecavüz edilen yine onlar...
Ya da anneleri...
Asansörde öpülmek istenen...
Bakkalda sıkıştırılan...
Şerefsiz aile mensupları tarafından çukurca işlere maruz görülen onlar...
Kazalarda ölen...
Topun peşinden hastaneye giden...
Hırsızlık yapan yaptırılan...
Dilenen, dilendirilen...
Ya da arkadaşa özentiyle uyuşturucunun batağına düşen!
Ve her türlü kötülüğe sürüklenen...
***
Şimdi siz diyorsunuz ki...
Olayların büyük bölümünün öznesi çocuk iken...
Çocuklar gazete okusun diye...
Bu haberleri yapmayalım...
Yapsak bile arka sayfalara doğru gizleyerek yapalım!
***
Eeeee...
Sonra ne olacak?
Bu haberleri okumayan çocuklar...
Tacize, tecavüze, şerefsizliklere uğramayacak mı?
Bütün kötülüklerden korunmuş mu olacak...
Yoksa bu haberler gizlendikçe...
Çocuklar bunu okumadıkça...
Biraz daha saf kalıp...
Daha kullanılabilir...
Daha kolay taciz edilebilir...
Hale mi gelecek!
***
İmaj dediğiniz şey...
Pislikleri halının altına süpürmekle yapılmaz.
Devekuşu modeli uygulayıp...
Çocukların kafasını kumun altına sokup...
Pembe yalan dünyalar çizerek yapılmaz!
Böyle ancak çocukları...
Kötülüklere daha açık hale getirirsiniz...
Çevresinde kötülük olmadığını zanneden çocuk...
Koruma mekanizmasını çalıştıramayacağı için...
Şerefsizlerin nefislerinin oyuncağı olur!
***
Yani...
Hayatın bugün gerçeği haline gelen pislikleri gizleyerek...
Başınızı mutlu pembe kutuların içine sokarak...
Gazetelerden ilk sarı öküzü isteyerek, dizayn etmeye çalışarak...
Samsun un imajını düzeltemezsiniz!
Aksine...
Kaş yapayım derken göz çıkarır...
Savunma mekanizmasını çalıştırmadığı için sapık kurbanı olan çocukların günahını da üstlenirsiniz!