Çağdaş gelişmiş toplumlarda, kent planlamasında ve yerel yönetim anlayışında hem zemin düzeyinde engelsiz yaya bölgeleri planlayıp, uygulamak ve yönetmek çağdaş kentin ölçütlerindendir.
İlimizde ilk yaya bölgesi Mecidiye'dir. Yaya bölgesi olarak kent belleğinde yer etmiştir. Uygulama tarihi 1970 yılıdır. Mecidiye caddesi ise padişahın onayı olan bir kararla 1891 yılında açılmıştır.
İkinci yaya bölgemiz ise İstiklal caddesinin '' Çiftlik'' bölümü olmuştur. Bu cadde de Samsun'un ilk imar planı çizim tarihi olan 1880 yılına yakın tarihte planlanmıştır.
Bu cadde son altı yıldır Samsun gündemini meşgul etmektedir. Bir şehirde, esnaf istedi diye yaya bölgesi düzenlemesi yapılması veya esnaf vazgeçti şimdi de taşıt trafik yolu istiyor diye geri dönüş yapılması gibi komik ve tutarsız icraat olmamalıdır.
Bu işin meslek mensupları vardır. Bu tutarsızlığı tutarlı hale getirilecek şehircilik bilimi isimli bir ilim de vardır. Hepsini yok saymanın ne anlama geldiğini anlamakta güçlük çekmekteyim.
Çiftlik merkezli mahallelerin binalarının kullanabileceği, Otopark Yönetmeliğine göre yapılması gereken otoparkları hiçbir belediye idaresi yapmadı. Üstelik yasal mevzuatın emrine rağmen yerini bile seçmedi. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 1970 den beri bu mahallelerde yapılan binaların çoğunluğu otopark bedelini belediyeye ödedir.
Çiftlik caddesi 1960 imar planına göre alt ticaret, üst konut plan kararı olan bölgedir. Ticaret hacimleri için gerekli olan genel otopark yapılması zaten yasal ve gerçekçi zorunluluktur.
Caddenin uzunluğu 800 metredir. Yanı iki ucunda otopark gereken yaya yürüme mesafesi sistemine dahildir.
Yaşım 70 i aştı, 45 yıldır mimarlık ve şehircilik mesleğimi Samsun'da yapıyorum.
Şimdi rahatlıkla şu cümleyi kuracağım
'' Hem vallahi ve hem billahi burada eksiklik genel otoparktır''
Çiftlikte yanlış ve yasal olmayan icraat belediyenin fiili müdahale ederek binaların bir cephesine teknik dışı bir uygulama ile yanıcı EPS ve XPS malzeme ile tek tip olarak yaptığı sokağı monotonlaştıran uygulamadır.
Zeminde yaptığı yaya bölgesi uygulaması doğruydu. Şimdi yanlışı korumak ve doğruyu yıkmak uygulaması olursa işin uzmanı olan bizlerin her ortamda '' yüksek sesle konuşmak '' hakkımız doğar.