n
n n Geçen hafta on yıllık iktidar yorgunluğuna , temel birçok probleme rağmen, neden hala AK Parti’nin, yüzde elli civarında halk desteğini arkasında bulundurduğunu merak etmiştik. Halkın ekseriyetinin bu konuya cevabının “ kime verelim, alternatif mi var “ şeklinde olduğunu ifade etmiştik.
n n Neden alternatif olamadı bugüne kadar gelin bunu irdeleyelim. Önce soldan , onun en büyük iktidar şansı Cumhuriyet Halk Partisi nden başlayalım işe. En başta bin dokuz yüz yetmişli yıllardan sonra sol, Türkiye de hiç yüzde kırklar bandına geçemedi.Taban kaydı ya da kaydırıldı, belki 12 Eylül ün amaçlarından biri buydu. Solu daha doğru ifadesiyle küresel güce muhalefeti eritmek. Ne yalan söyleyeyim bunda başarılı da oldular. Sosyal demokrasinin Türkiye deki tek umudu hiç yüzde otuzu bile bulamadı. Sayın BAYKAL tam bu sınıra yönelmişti ki bir kaset, iğrenç bir bel altı ortalığı altüst etti. Hem CHP hem de ne hikmetse daha çok MHP oyları darbe yedi.
n n Sonra Sayın KILIÇDAROĞLU bir umutla başa geldi. “ Güzel günler göreceğiz çocuklar” gibi gaza getirici, hümanist, eski sol sloganlar kullanıldı. Bir hava . Kemal Bey çok gayret sarfetti. İlk kez bir muhalefet lideri, Tayyip Beyden fazla miting yaptı, çalıştı. Doğru politikalara da yöneldi. Türban yasağının kaldırılmasını destekledi. Saçma, Türkiye’yi dışarıdan yönlendiren güçler dışında bir işe yaramayan DERSİM çıkışı dışında, bence fena da işler yapmadı. Ama solun gücü bu kadar. En fazla son seçimdeki yüzde yirmi altı. Daha fazla olur mu ? Haluk Hocam gibi hem milliyetçi hem de halkın çoğu gibi yaşayan, cenazelerde, vakit namazlarını köylüsüyle camide kılan bir genel başkan olursa belki. Şimdilik görülen ışık bu maalesef.
n n Gelelim merkez sağa. AK Parti iktidar olduğundan bu yana merkez sağ, yıkıldı , parçalandı. AK Parti yi sağ kabul edemiyorum, çünkü radikal sol uygulamaları da var, muhafazakar sağ da. Merkez sağın diriliş çabaları, önce Erkan MUMCU – Mehmet AĞAR birlikteliğinin nedeni hala açıklanmayan şekilde bitmesiyle darbe yedi. Sayın AĞAR’ın neden sözünü tutmadığı? Hala muamma bizde.
n n Sonra Abdüllatif ŞENER denemesi geldi arkadan. Bu da Türkiye Partisi’nin, Sayın ŞENER’e verilen sözlerin tutulmamasıyla prematüre şekilde sonuçlandı. Sonra, AK Parti’nin kurucularından , duayen değerli hocamız Nevzat YALÇINTAŞ’ın oğlu Murat YALÇINTAŞ bir deneme yaptı. Soluğu kodeste alarak sonuçlandı bu denemede.
n n Elde kaldı yalnız MHP. Milliyetçi Hareket Partisi , yüzde otuzlar, kırklar alabilir mi? AK Parti ye gerçek bir alternatif olabilir mi? Bugün rakamlar ve olaylar gösteriyor ki bu pek mümkün değil. Kendi bakış açısından ele aldığımızda , Sayın BAHÇELİ’nin dürüst , vatansever, devlet adamı tavrı bile buna izin vermiyor.
n n Yine bugün için söylüyorum, nereden baksanız yüzde atmış beş civarında muhafazakar oy var ülkemizde. Bu oylar, çeşitli sebeplerden eldeki iki partiden MHP’ye değil AK Parti ye gidiyor. AK Parti ve Sayın ERDOĞAN bu oyların öyle ya da böyle kaymasını engellemek için Sayın Numan KURTULMUŞ hamlesini yaptı.
n n İskender’in düğümü MHP’li olan ve AK Parti politikalarını beğenmeyen milyonlar da bu soruda gizli. Bu oylar nasıl alınır? Yani sessiz çoğunluğun sesinde.
n