Kurum kültürü, herhangi bir partideki seçmenler arasında paylaşılmış değerler topluluğudur.
Her siyasi partinin bir kültürü ve felsefesi vardır.
Partinin felsefesini beğenen seçmen, ona sahip çıkar ve her ortamda onu savunur.
Siyasi partideki kurum kültüründen amaç, seçmenlerin bir nevi parti vatandaşlığıdır.
Bir başka ifade ile; partiye oy veren seçmenin , oy verdiği partiye ait olduğunun bilincinin kendisinde yerleşmesi veyahut yerleştirilmesidir.
Siyasi partide oluşan kurum kültürü, parti vatandaşlığı anlamındadır.
Seçmenler siyasi partiye iki amaçtan birini gerçekleştirmek için sahip çıkar:
Birincisi; partinin savunduğu değerleri kendisinin de savunması ve bu nedenle de kendisini partisi ile özdeşleştirmesidir. Burada siyasi partinin felsefesi ile seçmenin felsefesi özdeşleşmiş olur. Seçmen ve parti manevi çıkar ve hazda birleşmektedir. Bu seçmen iyi günde, kara günde partisinin yanında olur.
İkincisi; partiden maddi çıkar sağlamaktır.
Böyle seçmen, para karşılığında herhangi bir takımda oynayan oyuncu gibidir.
Bu oyuncular(seçmenler) profesyonel olup çıkarının olduğu partiye girer ve o partiyi sahiplenir.
Hiçbir partiyi bu tür profesyonellerden kurtarmak mümkün olmaz, ancak zararları asgariye indirilmeye çalışılır.
Böylelerini iktidara aday her partide görmek mümkündür. Parti iktidardan uzaklaşmaya başlayınca batan gemiyi en önce terk eden fareler gibi partilerini terk ederler. Bunların zararlarını, partide oluşan kurum kültürü ile en aza indirmek mümkün olabilir. Aksi halde bu siyaset farelerinin kurbanı olunabilir.
Partide değer paylaşımı olma zorunluluğu vardır. Partideki değer paylaşımı, beraberinde amaç birliğini getirir. Bu da politik farelerin partiye egemen olmasının önüne geçer, yada asgariye inmesinde yardımcı olur. Bu da kurum kültürünü geliştirir.
Selam ve sevgi ile…