İslam medeniyeti, tüm Müslümanların ortak malıdır.

İslam medeniyetinin dinamikleri, Mekke ve Medine'de ortaya çıktı ama fiili inşasının ilk adımları, Şam ve çevresinde atılmıştır.

Şimdi Rus uçaklarının bombaladığı tarihi yerler, eserler ve kütüphaneler Müslümanların, bir başka ifade ile ümmetin birikimi ve tarihi medeniyetidir.

Artık Müslümanların mazisi yok ediliyor.

Bombalar kuru topraklara değil, ümmetin hafızasına atılıyor.

Bu mesele bir-iki milyon mülteciyi barındırmaktan daha önemlidir.

Suriye, Filistin ve Irak'tan bir taraftan Müslümanlar sürülürken diğer taraftan kütüphaneler dahil tarihe ait ne varsa siliniyor.

Buralarda yalnız insanlar değil, koca bir medeniyet de yok ediliyor, hafızalar siliniyor.

Türkiye'de hala başka şeyler tartışıyoruz. Dikkatleri başka tarafa çekip konuyu politize ederek bir partinin politik sorunu seviyesine indiriyoruz. Bu ve buna benzer manipülasyonları bilerek yapmıyorsak, büyük bir gafletin içindeyiz demektir.

Ortadoğu'daki bu haçlı saldırıları göremeyenler hiçbir şeyi göremeyecek demektir.

Atalarımız, 'komşunun karnı ağrıdığında seninkini oğuştur, sıra sana da gelecektir' demişlerdir.

Türkiye'ye ' Kürt- Türk' çatışmasını meydana getirmeye çalışanlar, aynı zamanda mülteciler aracılığı ile, 'Türk- Arap' çatışmasının da ortak tabanını oluşturmaya çalışmaktadır.

Unutmayalım ki,hedefte olan Türkiye'dir.

Medeniyetimizin bombalanışının nedeni budur.

Neden mi?

Oluşturulmakta olan sınır kuşağının bir kısmı Rusya'nın, diğer bir kısmı da Amerika'nın kontrolündedir. İkinci Dünya Savaşı'nın sonuçlarını yaşıyor gibiyiz. Bunu görememek demek tarih ve strateji bilmemek demektir.

İslam dünyasının ve Türkiye'nin başına örülmeye çalışılan çorabı iyi görmek gerekir. Satranç bilmeyenler bu çorabın örülüşünü göremez. Selam ve sevgi ile…