Denilir ki, bu söz Muhyiddin-i Arabi'ye aittir.
Ve de bu sözünden dolayı da idam edilmiştir. Bu sözünden dolayı kendisine iyi bakılmamış, Yavuz Sultan Selim'in Şam'ı fethettiği zamana kadar mezarı bir çöplük gibi kullanılmıştır.
Yine denilir ki, Muhyiddin-i Arabi'nin, 'Sin, Şın'a girdiğinde Muhyiddin-i Arabi'nin kabri meydana çıkar' sözü Yavuz Sultan Selim'in dikkatini çekmiş ve Yavuz Şam'a girdiğinde kabrini tespit ederek kabrinin üzerine bir türbe ve yanında da büyük bir cami ve imaret yaptırmıştır.
Ayrıca Yavuz Sultan Selim, Muhyiddin-i Arabi'nin idamına neden olan, -ayağını yere vurarak- 'Sizin taptığınız benim ayağım altındadır.' Sözünü buyurduğu yeri tespit altın ettirip kazdırmıştır.
Kazılan yerden küp içinde altın çıkmıştır.
Bundan anlaşılmıştır ki, Muhyiddin-i Arabi'nin, Siz Allah'a değil de paraya- altına tapıyorsunuz' demek istediği anlaşılmıştır.
Küp içinde bulunan altınlar Yavuz tarafından Şam'ın fakirlerine dağıttırılmıştır.
Türkiye'de seçim sath-ı mailine girilmiştir.
Kimiler halkçılık ve milliyetçiliği, kimileri de Allah rızasını ve vatanı ön plana çıkararak propaganda yapacaklardır.
İstisnalar hariç tutulduğunda büyük bir kısmı çıkarı için çalışacaktır.
Herkesin pazarlayacağı birçok değerleri vardır. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi istisnalar hariç hepsinin ortak paydası çıkardır.
Bir Yavuz bir gün çıkar da bu altınları bulur ve fakirlere dağıtır.
Çok ucuza giden değerlerimize yazıktır.
Bunların her birinin maliyeti yüz binler ve milyonlar cana mal olmuşlardır.
Hala da bedel ödüyoruz.
İşte her gün gelen şehit haberleri bu bedellerin haberleridir.
Bırakalım ve adam gibi politika yapalım. Selam ve sevgi ile…