Vali Osman Kaymak, 'Pazar günü Samsun Türkiye'nin Başkenti olacak' demişti. Evet, dün, Türkiye'nin Başkenti Samsun'du. Samsun dün tek kelimeyle bir kez daha tarihe geçti.
Hep yazıp çiziyoruz. Aslında bu ülkeye gönül vermiş, bu topraklarda yaşayan, havasını teneffüs eden, suyunu içen herkesin ortak arzusudur huzur. Biz, ülke olarak çok stratejik bir noktada, coğrafyaların da en pahalısında bulunuyoruz. Bazılarının bu topraklar üzerindeki emelleri asla bitmedi, bitmeyecek de. Bu güne kadar bu millet bu coğrafyada bulunmanın bedelini hep ödedi, halen de ödüyor. Unutulmasın ki, bundan sonra da ödemeye devam edecek. Bağımsızlık mücadelemiz ölene kadar sürecek.
Bu mücadeledeki en önemli şey, bizim millet olarak kenetlenmemiz, söz konusu vatan olunca, her şeyi bir kenara bırakıp, tek vücut olmayı başarabilmemizdir.
İşte dün biz onu başardık. Cumhurbaşkanının bir tarafında Kılıçdaroğlu, diğer tarafında Bahçeli, sağlı sollu tam 8 liderin yer aldığı o tarihi fotoğrafı ne kadar da özlemişiz değil mi? İşte o tarihi fotoğraf da Samsun'a nasip oldu ve Samsun bir ilke daha imza attı.
Dalgalanan bayraklar altındaki o tarihi 'Birlik fotoğrafı' ileride çocuklarımıza kalacak en kıymetli hatıralardan biri olacak belki de. Bu ülkede liderleri böyle yan yana, omuz omuza birlikte görmek o kadar kolay olmuyor. Dileriz ki, bundan böyle bu ülkenin menfaatleri doğrultusunda hep bir arada olurlar, hep bir arada kalırlar. İnşallah bu birliktelik sadece fotoğrafta kalmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasındaki, 'Ne sömürgeciliğin, ne soykırımın, ne zulmün, ne de herhangi bir başka utancın bu milletin sicilinde yeri yoktur…' sözü de tarihe geçek bir sözdür.
Böyle bir milletin bir ferdi olmaktan büyük keyif duyuyorum.