Önceki gün 1 Mayıs tı...
İşçilerin bayramı...
Dün 2 Mayıs...
Patronların...
Tıpkı...
3...
4...
5 Mayıs...
...
29 Nisan...
30 Nisan ın olduğu gibi!
***
Zaten hep öyle değil mi?
8 Mart kadınların...
9 Mart la başlayıp...
7 Mart a kadar dönen 364 gün erkeklerin!
Ve 364 gün boyunca...
Sırtından sopa, karnından sıpa eksik edilmez...
***
23 Nisan çocukların bayramıdır...
Ülkeyi yöneten büyükler koltuklara oturturlar...
Bir günde birkaç dakikalığına...
Sonra...
Bir güne, onlarca gün çalar büyükleri hayatlarından...
Kimi amcaları onlara şehvetle bakar da...
Eteklerinin diz kapağının üzerine çıkmasını konuşur aylarca...
Kimi onlara evlenecek yaştadır diye fetva verir...
Tüm kalan günlerde!
***
19 Mayıs gençlerindir...
Onlar da bir günlüğüne koltuğa otururlar...
Kalan tüm günler; işsizlik ve gelecek kaygısını besleyen büyüklerindir!
***
Mesela 14 Mart Tıp bayramıdır...
O gün tüm doktorları ve sağlık çalışanlarını polis korur...
Çünkü ya yürüyüş ya da eylem yaparlar...
Bazen hediye olarak biber gazı verilir
Ama kalan tüm zamanlarda...
Doktorlar Dayağı hak edendir(!)...
***
Yani...
Ülkemizde tüm bu günler...
Ya resmi tatil, ya da resmi tatil tadındaki günlerdir...
Önemli gün yoktur...
Tatil günü vardır!
Dolayısıyla 1 Mayıs ı piknikte geçiren işçiler...
8 Mart ı pasta börekle kutlayan kadınlar...
10 Ocak ı yalakalık yaparak geçiren gazeteciler...
23 Nisan da bile geleceklerinden umutlar çalınan çocuklar...
19 Mayıs ta ayrımcılıkla tanışan gençler...
30 Ağustos u kışlada geçiren askerler...
29 Ekim in cuma ya da pazartesine gelmesi için dua eden memurlar...
Sonuç...
Tatil bizim hakkımız, söke söke alırız!