Vay anasını be!..
Sosyal medya durur mu hiç!..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin elektronik ürünlerine boykot uygulama kararını açıklarken, "Onların iPhone'u varsa öbür tarafta Samsung var, Venüs var, Vestel var" deyince, yerli firmanın hisseleri borsada tavan yaptı, sosyal medyada kampanyalar başladı…
O Amerikan firmasına 10 yılda ödenen paralar da ortaya çıktı...
2007 yılından 2017 yılına kadar 142 milyon adet iPhone telefon ithal edilmiş ve karşılığında da 23 milyar 500 bin dolar ödenmiş!..
Yorumcular, 4-5 milyon iPhone telefonun da kaçak yollardan girdiğini öne sürüyor...
Dedim ya "Sosyal medya boş durur mu?" diye...
Bu arada, karşılaştırma da var…
Geçen yıl Türkiye'den Amerika'ya ihraç edilen çelik ve alüminyum ürünlerinden 1 milyar 100 milyon dolar döviz girdisi sağlanmış!..
Asıl mesele şu...
İhracatın kilogram değeri Türkiye'de 1.5 dolar. Almanya, Japonya gibi gelişmiş ülkelerde ise 3.5 - 4 dolar olduğuna göre, yükte hafif pahada ağır mal üretimine yönelmeyi hedefleyip, inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşma üzerinde daha çok çalışmak gerekmez mi?..
Çok uzaklardan değil, fındıktan söz edelim...
İç fındığı "yarı mamul" diye ihraç ettik yıllarca...
Adamlar, o fındığı işledi. Pasta yaptı, çikolata yaptı, ezme yaptı, ilaç yaptı ve yağ yaptı, bize sattı...
Kim daha çok kazandı?..
Yıllar öncesinde Ordulu Sağra kardeşlerin sayesinde yerli malı kakaolu fındık ezmesi tatmıştık…
Şimdi birçok Türk firması, o yabancı firmalardan daha kaliteli ürünleri piyasaya sürüyor...
Bu, aynı zaman da 'istihdam' demek!..
Türkiye'ye yapılan tehditler karşısında Amerikan mallarına karşı haklı bir 'tepki' oluştu...
Zaman zaman Türkiye'nin ters düştüğü ülkeler için de böylesine protestolar yapmıştık...
Bu bir milli reflekstir ama asıl mesele o ülkelerden daha iyisini yapıp, ürünü ithal etmemektir…
Türkiye olarak, katma değeri yüksek ürünler ihraç edebilirsek, sorun büyük ölçüde çözülmüş olur!..
Unutmayalım ki; üretmeyen tüketir ve sonunda tükenir!..