Yarın 19 Mayıs.
Yani...
Kurtuluş meşalesinin yakıldığı gün.
***
Bugünden oturup, kafamızı iki elimizin arasına alıp...
19 Mayıs ı düşünmek gerekir.
19 Mayıs a nasıl gelindi?
Neden gelindi?
Atatürk, niye Samsun a çıktı?
Atatürk ün Samsun a çıkmasının şartlarını oluşturan kimlerdi?
Hangi ülkelerdi?
Bugün neredeler?
Neyin peşindeler?
Hatta...
Bu ülkenin yeni bir 19 Mayıs a ihtiyacı var mı?
Ülkemiz yeniden o günlere doğru mu sürükleniyor?
Yoksa, 19 Mayıs 1919 un şartları çok mu geride kaldı?
***
Atatürk ü anlamak?
Atatürk neyin peşindeydi, neyi hedefledi...
Bu vatana, bu millete ne verdi?
Bıraktığı miras...
Yurtta sulh, cihanda sulh sözleriyle...
Yanağınıza yumruk atana, öbür yanağınızı çevirin mi? demek istedi!
Yoksa...
O büyük insan...
Bağımsız bir Türkiye de...
Köle olmayan Türk milleti mi yaşasın istedi?
***
Yani...
Yarın onun manevi huzuruna çıktığınızda...
Karşısında bir dakikalık saygı duruşu yaparken...
Onun emanetine sahip çıktık diyebiliyor muyuz?
Yoksa...
Anıtında da olsa gözlerinin içine bakamayıp...
Bakma bize öyle, hainliğimizi bir kez daha yüzümüze vurma! diye mi yalvarıyoruz.
***
Yarın 19 Mayıs!
İçini doldurmadıktan sonra...
Statta kutlasanız ne olur?
Meydanlarda coşkular yaratsanız ne ifade eder?
Yaptığınız törenlere binlerce insan koşsa...
19 Mayıs ın ne için yapıldığını bilmedikten sonra...
***
Atatürk ün miras bıraktıklarına sahip çıkamazken...
Onun gösterdiği hedeflere sırtımızı dönmüşken...
Onun kurduğu Cumhuriyeti bir yerlere çekerken...
Birileri de Aman menfaatime dokunur diye sessizce seyrederken...
Yalandan üç-beş kelamla işi savuştururken...
19 Mayıs ın manasını kafana kazıyıp, uygulamamışken...
19 Mayıs ı kutlasan ne yazar, kutlamasan kim üzülür?