Yıkıcı inovasyon kavramı ilk defa dünyanın en prestijli dergilerinden birisi olan Harvard Business Review dergisinde 1995 yılında ortaya katılan bir kavram. Bugün kavram sorgulanıyor olsa da bana göre hala geçerliliğini koruyan ve dördüncü sanayi devrimi ile beraber çok daha fazla örnekleri ile karşı karşıya kalacağımız bir olgu.
Yıkıcı ya da yıkım kavramın insanlar tarafından yanlış kullanılmasının sebebi ise 'yıkım' ın bir sektörü tamamen sarstığı ya da yok ettiği gibi doğruluk payı olan ama anlam itibari ile eksik algılanmasından kaynaklanıyor. Burada kastedilen sektörün sadece sarsılması değil. Burada kastedilen büyük şirketlerin girmediği, gözden kaçırdığı yani 'niş' sektörlerin keşfedilmesi ve bu segmentlerin ihtiyacının olduğu ürünlerin pazara sunulmasını da içermektedir.
Yıkıcılık bir anda gerçekleşmez. Kimsenin girmediği segmente giren firmalar zaman içinde aynı sektörde faaliyetlerini sürdüren rakiplerinden daha fazla büyüme oranı yakalar, onlardan daha fazla birim başına kar elde etmeye başlarlar. Bu sayede yavaş yavaş yıkım gerçekleşmiş olur.
Netflix bunun en önemli örneklerinden birisidir. İlk başlarda büyük TV kanallarının ihmal ettiği bir mecraya girmiş olmakla birlikte bugün gelinen noktada artık TV'lere rakip olmuş ve hatta TV izlemenin seyrini değiştirmiştir.
Benzer şekilde Apple Ipod yıkıcı inovasyonun en büyük örneklerinden birisidir. Ipod yüzünden portatif müzik dinlemenin seyri değişmiş ve walkman sektörünün ölmesine neden olmuştur.
Yıkıcı inovasyonun bu kadar ses getirmesinin nedeni ise ortaya koyduğu iş modelinin diğerlerinden farklı olmasından kaynaklanır. Ipod ve Netflix örneğinde de açık olarak göreceğimiz üzere her iki marka tarafından ortaya konulan iş modeli söz konusu ürünlerin ortaya çıktığı ana kadar piyasada geçerli olan iş modellerinden farklıdır. Bu yüzden önceleri sadece bazı tüketicilerin bu iş modelimin farkına varması neticesinde sadece dar bir çerçevede ürün satışı gerçekleşirken kullanan, deneyimleyen tüketicilerin ağızdan ağıza reklam yapmasının neticesinde ürüne olan talep miktarı artmaya başlar. Başka bir anlatımla yıkıcı inovasyon yavaş yavaş gerçekleşmeye başlamıştır. Sonunda da beklenen gerçekleşir sektörün kuralları değişmiştir.
Dördüncü sanayi devrimi ile beraber iyice dijital hale gelen hayatımız beraberinde birçok iş modelinin de yavaş yavaş sonunu getirmektedir. Örneğin artık dijital öğrenme mecraları artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Khan Akademi veya Tedx gibi platformların bireylerin bilgiye ulaşma süresini çok kısa hale getirmiştir. Sağlıktan turizme kadar dijitalleşme birçok iş modelini yavaş yavaş ama çok etkili bir şekilde değiştiriyor.
Yeni dönem yıkıcı inovasyonun etkilerini daha yakından hissedeceğimiz bir dönem olacak. Hazırlı olmamız gerekiyor.