Kendine göre uzun bir maraton sonrası seçim sandığının yanına gelmiş bulunuyoruz.

Pazar günü de inşallah sandığa dalıp çıkacağız.

Kimileri sandıkta boğulacak, kimileri de sağlam ya da yaralı olarak çıkacaktır.

Partilerin seçim çalışmaları adı altında birbirlerine hakaretlerini onaylamadığımızı dünkü yazımızda ifade ettik.

Müslümanlar şiddet ve terör değil, barış yanlısıdırlar. Kötülüğü def etmede esas unsur iyiliktir. Kur'an-ı Kerim bunu, bize böyle öğütlüyor.

Bizim terbiyemizde Kafir'e, hakaret amacıyla 'kafir!' demek bile doğru görülmez.

Kaldı ki, bu seçim bir yerel tercihtir. Belediye Başkanlarının birinci derecede amirleri ilçelerde Kaymakamlar, illerde ise valiler ve daha üstte ise İçişleri Bakanlarıdır. Başkanlar, her ne kadar halk tarafından seçilmiş olsalar bile İstenildiği zaman görevlerinden alınabilecek düzeyde yöneticilerdir.

Milyonlar tarafından seçilmiş Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevlerinden alınmalarını hepimiz gördük. Bu nedenledir ki, gereğinden fazla bu işi büyütmenin bir anlamı yoktur.

Belediyeler halka hizmet kuruluşlarıdır. Yatırım ve istihdam kuruluşları değillerdir.

Türkiye'nin takip etmiş olduğu ekonomik politikalar gereği yatırımları devlet değil, özel sermaye yapar. Merkezi hükümetin ya da yerel yönetimin görevi arsa tahsisi ve diğer altyapı tesislerini yapmaktır. İmkanlar oranında teşvik vermek ya da kredi bulmaktır.

Hükümetin görevi ise sağlık, güvenlik, yargı, eğitim, savunma, yol vs. iş ve işlemlerini yürütmektir.

Bu nedenledir ki, sağlık personeli, hakim, savcı, öğretmen, bekçi, polis, infaz memuru ve asker alımı yapmaktadır. Artık okul bitiren herkese devlet iş verme zorunluluğunu hissetmemektedir.

Çünkü devlet artık şeker, kağıt, sigara, kereste, dokuma, silah vb. gibi fabrikalar kurmuyor, kurulmuş olanları da satıyor. Nedeni ise, devlet işletemiyor. Devletin yüz işçi ile yaptığı işi özel sektör on kişi ile hallediyor.

Buna paralel olarak Belediyelerin görevi de istihdam değil, hizmettir. Belediyeler hizmet sunumları esnasında gereği kadar istihdam sağlarlar. Öyle ise seçim çalışmalarımızda kendimizi zorlamanın anlamı yoktur. Yukarıda ifade ettiğimiz hususları mevcut hükümet geçmişte fazlasıyla yapmıştır. Refahla başlayıp AK PARTİ ile devam eden sosyal belediyecilik anlayışı suiistimale açık olsa da başarılı olduğunu söyleyebiliriz. AK- PARTİ BU PERSPEKTİFLE SEÇİM ÇALIŞMALARINI ORGANİZE ETSEYDİ HİÇ ZORLANMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM. BUNA RAĞMEN EN AVANTAJLI PARTİ YİNE DE ODUR. Selam ile…[email protected]