23 Nisan 1920'yi yalnız çocuklar değil, büyükler de değerlendirmelidir.
Dile kolay; 99 yıl oldu bu Meclis'in kurulduğu.
Öldü kabul edilip mirasının taksim edilmeye başlandığı bir zamanda bu millet asırlık değerleri etrafında yeniden var olmuştur.
Başta Mustafa Kemal olmak üzere o günün her ferdi ya ölüm, ya istiklal diyerek ayaklanmış ve yürümüştür.
Bu ilk Meclis, konforlu ve deri koltuklarda değil, tahtadan yapılmış öğrenci sıralarında oturarak karar almıştır.
Bu ilk Meclis'in vekilleri savaş cephelerinden toplatılmıştır. Resmi açılışının yapıldığı günde bile cepheden gelemeyen ve cepheyi terk edemeyen ve bunun için de toplantıya gelememiş milletvekilleri vardı.
Ankara'da oturanlar da gaz lambalarının loş ışıklarında evraklarını yazıyorlardı.
Yiyecek ekmekleri, giyecek elbiseleri olmayan bu insanlar gece- gündüz çalışarak vatanın düşman çizmeleri altında çiğnenmesinin önüne geçmişlerdir.
İşte bu insanların döneminde, 'ÜLKENİN BEKA SORUNU' vardı.
Meclis'te çeşitli fikri gruplar oluşmasına rağmen hiçbiri diğerine, zillet/ alçaklar gurubu dememiştir. Sırası geldiğinde kişisel fikirlerini bir kenara iterek memleketin hayrına olan işlerde ittifak yapmasını bilmişlerdir.
Bugün bu ittifak için Sayın Devlet Başkanımız çağrı yapmaktadır. Oysa o gün Mustafa Kemal bu çağrıyı yapma ihtiyacını hissetmemişlerdir.
23 Nisan Meclisi'nde farklı görüşlü insanlar olmasına rağmen farklı dinde insanlar yoktu. Bu vekillerin hepsi Müslümandı.
Bu milletin varlık nedeni İslam olduğu hiç unutulmamıştır. İlginçtir ki, 23 Nisan Meclis'i İslam'la çelişen ve çatışan hiçbir karar almamıştı.
Evet, bu nitelikler hem büyüklerimize ve hem de çocuklarımıza hatırlatılmalı, Sayın vekillerimize de ders olarak okutulmalıdır.
Bütün çocuklar! Bütün büyükler! Ve tüm milletimiz!
23 NİSAN'I UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM, KÜÇÜKLERLE BİRLİKTE BÜYÜKLERİMİZİN DE AYNI ZAMANDA VARLIK BAYRAMI OLSUN!
O günün aziz vekillerinin ruhuna Fatiha ile selam ve sevgiler…[email protected]